Türbanli Kapali Karim Otobüste önüne gelene verdi

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Türbanli Kapali Karim Otobüste önüne gelene verdi
Ben 48 karımsa 39 yaşında. Mütevazı bir yaşantımız var eşim tesettürlü. Ben öyle olmasını istediğim için. Etine dolgun tipik bir Türk kadını. Bayramın ikinci günü akraba ziyaretine gittik velhasıl akşam oldu eve dönme vakti gelmişti. Tuzladan Topkapı otobüsüne bindik bayram olduğundan otobüs tıklım tıklımdı. İnsanlarda saygı kalmamış yer veren bile yok. Otobüsün orta tarafındayız. Ben yukarıya doğru elimi uzattım tutunuyorum eşimde beni tutuyor düşmemek için artık. Ön taraftan yolcu alamayan şoför orta kapıyı açtı ve ne olduysa o anda oldu zaten bizim bulunduğumuz bölüm bir anda aşırı bir şekilde kalabalıklaştı. Karım bana iyice sokuldu tek vücut olmuştuk. Karımın arkasında 17 yaşlarında bir çocuk vardı. Ama insanın öyle bir durumda diyeceği pek bir şey olmuyor. Otobüs ilerlemeye devam ediyor. Karımın arkasındaki çocukta karıma çalışmaya devam ediyordu. Karıma bakıyorum gözlerinden hiç sıkıntılı bir hali yok. Bir durak sonra orta kapıdan son bir grup bindikten sonra artık hepimiz tek vücut olmuştuk. Otobüsteki herkes birbirinle tek vücut olmuştu. Çocuk kıpkırmızı olmuş aldığı zevkin tadını çıkartmaya devam ediyordu. Ben daha fazla dayanamadım ve eşimi yana doğru çektim ve çocuğa sert bir bakış attıktan sonra çocuk arkasını döndü ve velhasıl fazla bir olay olmadAn geleceğim yere uzatmalıda olsa vardık Eve gittiğimizde bu olay benim aklımdaydı ve sikimin bu olay karşısında kazık gibi olmasına bir anlam veremiyordum. Akşam yatağa girdiğimizde karımla çok güzel bir sikiş yaşadık karımda çok istekliydi. Sikişten sonra banyomuzu yaptık ve yatakta ona otobüste çocuğun ona sürtünmesinden zevk aldın mı? diye sorunca, ne çocuğu ne sürtünmesi tövbe tövbe diyerek başını salladı. Bende genç çocuk sikini kalçalarını sürttürüyordu belki de sürtünerek boşalmıştır. Nasıl hissetmedin hayret dedim. Biraz daha bastırınca hissettim ama sen kavga edip başın belaya girmesin diye bir şey çaktırmamaya çalıştım. Çocukta sana bir şey söylemediğimi görünce epey bir sürtündü kalçalarıma hatta eliyle mantomun üzerinden kalçalarımı bile okşayarak sıktı dedi. Bunları söylerken ben neredeyse boşalacaktım ve onun dudaklarından emmeye başladım. Elimi amına attığımda sırılsıklam olduğunu gördüm demek ki deminki sikişimiz ona yetmemiş ve otobüsteydi olay onu tekrar azdırmıştı. Sevişirken o anı ona yaşatmaya çalışarak zevk aldın mı ,hoşuna gitti mi? sana sokmasını istermiydin diye sormaya başladım. Karımda böyle konuşmayalım günah diyordu. Ben tekrar tekrar sorunca evet çok hoşuma gitti yabancı bir sikin kalçalarıma değmesi çok hoşuma gitti utanmasan ona oracıkta beni sik diyebilirdim deyince ben hadi fantezi yapalım dedim. Nasıl diye soruncagündüzki gibi giyinmesini istedim. Karım uzun şifon etek ve beyaz gömleğini giydi. Aynı şekilde mavi çiçekli türbanını da başına bağladı. Mantosunu giydirmedim. Yüzü makyaj masanına gelecek şekilde arkasına geçtim beni o genç zannet diyerek onu sıkıştırmaya kalçalarına sikimi sürtmeye başladım. sikim kazık gibi olmuştu. şifon eteğinin fermuarını açtım altında beyaz külotu görünüyordu. Aynada kendimizi görebiliyorduk. Mavi türbanını öpüyor kokluyordum. Yumuşacıktı yüzüme değdikçe karımın ipek türbanı içim bir tuhaf oluyor sikim dahada kalkıyordu. Bir süre bu şekilde devam ettik ve sonunda karımın şifon eteğine attırmaya başladım. Ertesi gün bayramın 3 üncü günü. Sabah kahvaltımı yaptık ve karıma bugün varmısın seninle bir delilik yapalım dedim. Karımda hayırdır efendi ne deliliği dedi. Bende dünkü olay seninde benimde hoşumuza gitti. Bugün bayram otobüsler gene kalabalıktır. Havanın kararmasını bekleyip akşam üstü kalabalık bir otobüse binelim ve dünkü gibi bir olay yaşayalım. Karımda her şeyi konuştuk artık senden utanmam, ama beni yapmak isterse birisi deyince, o kadar da değil sadece kendimizi eğlendirelim akşamda bunu düşünüp sikişiriz dedim. Akşam üstü evden dışarı çıktık kalabalık bir otobüs bekledik zaten hepsi kalabalık ama biz orta kapıdan binmek için uğraşıyoruz. Nihayet istediğimiz gibi bir otobüs geldi ve orta kapıyı açınca önden karım arkasından ben bindik aşırı kalabalıktı. Eşimin arkasında benim yaşlarımda bir adam vardı ve daha 20 metre bile gitmeden adam karımın kalçalarına çalışıyordu. Karım aldığı zevki artık belli ediyor kalçasını adama doğru ittiriyordu ben karımın hemen önündeydim. Yani karımla yüz yüzeydik. Karımın kalçalarını kasması doğal olarak önünü de etkiliyor bende onu hissediyordum. Trafik aşırı yoğun otobüsün içi karanlık lambalarında çoğunun bozuk olmasından dolayı kimse birbirini görmüyor.Karımın nefesinin sıklaştığını hissettim ve ona ne var gibilerinden kafa salladım. Oda elimi tutarak eteğinin üstünden elini amına götürdüğünde arkasındaki adamın sikinin amının içinde gidip geldiğini anladım. Karım sanki kendi eliymiş gibi birde adamın sikine değdirmişti elimi. Adam resmen benim önümde hemde kalabalık bir otobüste karımı sikiyordu. Karım hafifçe bana doğru eğildi amacı kalçalarını biraz daha yükselterek adamın daha rahat girmesini sağlamaktı. Bu olay karşısında ben hiçbir şey yapamadım bile ama karım elinle pantolonumun üzerinden benim sikimide okşamaya başladı. Zaten ben o kadar tahrik olmuştum ki karımın sikimi bir kaç sıvazlamasından sonra şiddetle boşaldım. Benden bir kaç dakika sonra karımda adamda boşalmıştı. Karım tekrar elimi amına götürdüğünden bacak arasından adamın döllerinin aktığını hissettim. Artık otobüste durmamız için bir neden kalmamıştı. İlk müsait durakta indik. Bir taksiye bindik ve eve geldik. Hani ona siktirmicektin kendini, oyun oynayacaktık dedim Oda olayı anlatmaya başladı;adam önce kalçalarıma sürttürüyordu sonra elinle kalçalarıma ellemeye başladı benden ses çıkmadığını görünce eteğimde bir delik açtı ve çıkarmış olduğu sikini çıplak tenime sürtmeye başladı benimde kalçalarımı oynattığımı göründe elinle benim ensemden iterek domalmamı istedi bende hafifçe öne doğru domaldım ve bu arada zaten ıslanmış olan amıma rahatça soktu dedi. Ne yapmamı istiyordun kendin istemiştin dedi. O bunları anlatırken elimde sikim o anlattıkça ben otuzbir atıyorum ve bu güne hiç yapmadığımız bir şeyi yaptım tam gelmek üzereyken karıma ağzını açmasını söyledim ve tüm döllerimi ağzına boşalttım senin cezan bu dedim. Karımda gülerek yarın da gezmeye gidelim mi canım kocacım dedi

komsumun kocaman yaragı

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

komsumun kocaman yaragı
merhaba adım hakan. Almanyadan türkiyeye döndügümüzde yaşım 11 di. almanyadayken arkadaşımla daha kalkmayan aletlerimizi birbirimize sürter sanki yapıyormuş gibi hareket ederdik.
türkiyeye geldikten sonra komşum selim abi beni her zaman yalnız yakaladıgında öper, götümü mıncıklayıp dururdu. 30 yaşında birisiydi. asansörde onunla karşılaşmaktan çok korkardım. he zaman elini pantolonumun içine sokar deliğimi parmaklardı. neden bilmiyorum ama aileme hiç söyleyemedim. uzun bir süre bu şekilde devam etti hep. onun ailesi sıklıkla selimin kızkardeşinin yanına gider bir süre kalırlardı.
bir yaz tatilinde orta 2 yi bitirdigimde yine onunla asansörde karşılaştım. yaz tatilinde zaten sabah bir çıkar hava kararana kadar eve girmezdik. beni elimden tuttu, 8. katta indirip evine soktu. ağzımı bile açamamıştım korkumdan. içeri girer girmez beni salona götürdü. pantolonunu indirdi. beni omuzlarımdan bastırıp diz çöktürttü. hiç konuşmamıştık bile. aletini çıkarıp yanağıma yüzüme sürtmeye başladı. zaten dikleşmiş olan aletini iyice sertleştirip ağzıma sokmaya çalıştı. ben yapmak istemiyordum çünkü gerçekten korkmuştum. ama o ” aç ağzını bee” diye sesini yükseltince gözüne bakıp çaresizce ağzıma aldım. ama daha yaşım küçüktü, aleti tam olarak ağzıma alamıyordum bile. o derine soktukça kusacak gibi oluyordum. ama kısa sürede boşalmış yüzümü gözümü, ağzımın içini döl içinde bırakmıştı. mendil getirip güzelce temizlendi, beni de temizledi.
“korkmadın dimi?” diye sordu.
ben “korktum” diye cevap verdim.
“korkma bak hepsi bu kadar işte” dedi.
Beni evinden çıkardı ve ben o hızla asansörü bile bırakıp merdivenlerden aşağıya, sokağa daldım.

Selim abi artık beni her gördüğünde bana birşeyler alıyor, her seferinde yumuşak bir sesle konuşuyordu. korkmamam gerektiğini, hepsinin bu kadarcık oldugunu tekrar edip duruyordu. Aradan yaklaşık 1 hafta kadar geçtikten sonra bir gün yanıma yaklaşıp, “hadi gel, yine yapalım” dedi. Ben daha çocuk aklımla bana hemen her gün alınan şeker, çikolata ve ufak hediyelerden olmamak için birşey demedim. Hem zaten nasılsa canım acımıyordu. sadece gözümü kapatmam ve ağzıma giren aleti çok derine almamak için az bir çaba sarfetmem yetiyordu. Yine evine götürüp pantolonunu indirdi. beni diz çöktürüp ağzıma sokmaya başladı. yine kısa bir süre sonra ağzımın içinde boşalmıştı. ağzımdakileri mendile tükürecekken mani olup,” yut onları, tadı güzeldir” dedi. aslında tadı falanda yoktu. sadece ılık keşkül gibi birşeydi. bende yuttum hepsini. bana aferin dedi. o zamanın parasıyla bana 20 lira verdi.

havalara uçmuştum. 20 lira benim için gerçekten büyük bir paraydı. harca harca bitmezdi. ama parayı eve de götüremezdim. paramı apartmanın kömürlüklerinin hemen yanında duran büyük kayaların arasına sakladım. hergün paramı sabah erkenden alıyor, harcıyor kalanını yerine koyuyordum. ama o da en sonunda bitmişti işte.

selim abi her seferinde paramı soruyor, bittiyse tekrar vereceğini söylüyordu. hemde sadece iki dakikalık bir iş için. üstelik canım yanmıyor, hatta neredeyse hiçbirşey yapmıyordum.

param bitince, selim abiyi gördüğümde ona paramın bittiğini söyledim. o da az sonra eve gel, sana evde vereyim” dedi. ben yaklaşık yarım saat kadar sonra evine çıktım, zilini çaldım, kapıyı selim abi açacak sanırken selim abinin yanında sürekli gördüğüm ama adını bilmedigim başka birisi açmıştı. birden panikledim ama selim abi hemen arkasından gelip bana, “korkma, o da biliyor, birşey yapmayacak ” dedi. ne yapacağımı bilemiyordum, kaçsamıydım ? yoksa girsemiydim ?

adının cengiz oldugunu sonradan öğrendigim kişi beni kolumdan tutup “gel korkma, ben birşey yapmayacağım” dedi. Bende girdim içeri. salona geçip selim abi pantolonunu indirdi. cengiz abi ise koltuga oturup bize bakmaya başladı. aletini çıkaran selima bi her zamanki gibi ağzıma verdi. gözümün ucuyla sürekli cengiz abiye bakarken ondan hicbir hareket yoktu. sakin bir şekilde bizi seyrediyordu. ondan cesaretle bende emmeye başladım. ne de olsa artık 3. sefer yapıyordum ve işi öğrenmeye başlamıştım.

selim abiyi her zamanki gibi ağzımda boşalttıktan sonra kalkıp yüzümü gözümü temizleyecekken cengiz abi beni kolumdan tuttu.

“benimkinide ağzına almazsan babana söylerim” dedi. “eğer benimkinide alırsan bende sana para veririm dedi. 40 liram olacak hayali beni uçurmaya yetmişti. “tamam abi ama babama söylemeyin” dedim. onu da boşalttım ama o selim abi hemen boşalmamıştı. onu boşaltana kadar çenem ağrımıştı. ama o da sonunda boşaldı. 40 liramı cebime koyup evden çıktım.paramı her zamanki yerine saklayıp evime gittim.

ertesi gün sabah erkenden servetimi taşların arasından almak için evden fırladım. oraya buraya baktım ama param yerinde yoktu. inanın yıkılmıştım. bütün servetim bir anda uçup gitmişti. o gün akşama kadar kimseyle birşey oynamadım, konuşmadım. selim abi akşam üzeri yanıma gelip “ne var hakan?” diye sordu. bende olanı biteni anlattım. selim abi, boşver önemli degil, biz sana yine veririz deyiverdi. bende “tamam abi, eve gidelim mi” diye sordum.
o da “hadi kalk” dedi. eve girince selim abi telefon açtı, az sonra cengiz abi de geldi.

ikisi birden pantolonlarını indirdiler. ben yine ağzıma almak üzere selim abinin yarağına yanaşırken cengiz abi, “dur hakan, biz soyunuyoruz, sende soyun” dedi. ben “ne farkederki abi nasılsa ağzıma alıyorum” dedim.

o da ,”olsun sen yine de soyun bizim için daha zevkli olur” diye cevap verdi.
ben salak salak soyunurken, cengiz abi beni tutup başımı yarağına bastırdı ama bu sefer domaltmış pozisyona getirmişti beni.

açıkçası rahatsız olmuştum. selim abi eliyle götümü okşuyor, parmağını deliğime bastırıyordu. az sonra selim abi kalkıp gitti ve elinde bir bardak su ile birlikte bir ufak hap ile geldi. bunu yut dedi bana. ben bu ne diye sorunca seni rahatlatacak mera etme önemli değil diye cevapladı.

hapı aldıktan 15 dakika kadar sonra içimde hareketlenmeler hissetmeye başladım. kendimi tuvalete zor attım. yaklaşık 20 dakika kadar tuvalette kalmak zorunda kaldım ama bu arada içimde ne varsa hepsini dışarı çıkartıyordum. sanki bağırsaklarım bomboştu artık. tam bitti derken yine geliyordu. yarım saat kadar sonra salona geri döndüğümde selim abi ve cengiz abi biraları açmışlar içiyorlardı. o kadar tuvalette kaldıktan sonra artık ağzıma bile almak istemiyrdum ama selim abi hemen beni tutup ağzıma verdi. bu sefer cengiz abi eliyle götümü okşuyor, deliğimi parmaklıyordu. bir parmağını götüme soktugunda pek birşey hissetmemiştim. ikinci parmak zorlamaya başlayınca acıdıgını anladım. ama selim abi ağzımdan çıkarmıyordu bir türlü. her zaman 2 dakikada boşalan adam bu sefer boşalmıyordu. iki parmak götüme girdikçe giriyor, canımı yakıyordu. 12 yaşında bir çocuğun götüne giren üçüncü parmak ise artık çığlık attıracak acı veriyordu. ama attığım çığlıklar ağzımdaki yarağın etkisiyle boğulup gidiyordu.

cengiz abi, bir süre 3 parmağıyla götümü alıştırmaya çalıştıktan sonra mutfaktan getirdiği salatalığı götüme sokmaya başlamıştı. İşin iyi yanı kalın bir salatalık değildi. rahatça girivermişti içime. salatalık götümdeyken selim abi;
“acıyormu hakan?” diye sordu.

ben ağzımda yarakla başımı iki yana salladım, gülüştüler. salatalık içimde gidip gelirken bir an içimden çıktığın hissettim. Çıkmıştı ama yine sokuyordu işte ama bu farklıydı. bir an ağzımdaki ysrağı çıkarıp arkaya baktıgımda cengiz abinin arkamda oldugunu, beni siktiğini gördüm. yavaşca sokmuştu içime. canım pek yanmamıştı ama hissetmiştim. selim abi başımı tutup yine ağzıma verdikten sonra cengiz abi arkamdam iyice kökleyiverdi. git gel yaparken ağzımdaki yarak boşalmıştı. cengiz abi, arkamdan bana sokarken “oh, ah” gibi sesler çıkartıyor, kalçalarımdan tutup kendine dogru iyice cekiyordu kendine. bir süre sonra o da boşalmıştı. selim abi canımın yanıp yanmadıgını soru bende “az” dedim.

“tamam, yarında gel sana 100 lira verelim dedi. tamam abi deyip evden cıktım. eve girerken hava kararmak üzereydi. ama gece boyunca götümde karıncalanmalar hissettim.

ertesi gün 100 liramı almak üzere selim abinin kapısını çaldım. kapıyı selim abi açmıştı. cengiz de evdeydi. “gel yavrum, gel benim güzel parlak daracık götlü sevgilim” diyerek beni salona aldılar. pantolonlarını indirirdiler. Ben “istemiyorum abi, dedim ama dinlemediler bile. Eger ses çıkarırsan babana deriz diye tehdit ettiler. bende yelkenler anında suya indi zaten. bu sefer ağzıma veren olmadı. önce cengiz götümü parmaklamaya başladı. 3 parmağı içimde hissettikten sonra güzelce götüme soktu ve sikmeye başladı. baya bir süre siktikten sonra ben daha yerimden bile kalkamadan selim abi yanaştı arkama. beni yüzüstü yere iyice yatırdı. yarağını götüme dayadı. zaten alışık olan götüme kayarak usulca giriverdi. git gel, git gel kısa sürede bitti o da. cengiz abi o sırada telefon açmış arkadaşlarını eve cağırmıştı. kurdugu cümleler hala aklımdadır.
“gel ama acele et, hayri’yi de cağır, burada taptazecik bir delik var tam senlik” !

aradan 5 dakika bile geçmeden zil çaldı. iki kişi girdi içeriye. birisi oldukça iriyarı ve oldukça da pis elbiseli birisiydi.

“Ovvvvvvvvvv, bu ne, tazecik çocuk bu beeee !” dedi.

ben zaten çıplağım, hemen soyundular, önce o pis adam arkama geçti. götüme dayadı ve sokmaya başladı. soktukca sokuyor, girdikçe giriyordu. ne kadar süre sikti beni bilmiyorum ama ardından öbürü geldi, o da sikmeye başladı. hepsi beni yüzüstü yere yatırmış sikiyordu. o da boşaldıktan sonra tamam bitti nihayet diye aklımdan geçirirken cengiz abi geçti arkama. götümü parmaklamaya başladı. 3 parmağını içime geçirdi. ardından 4. parmağı zorlamaya başladı. götüm 4 yarak yedikten sonra alışmıştı ama 4 parmak acıtıyordu. başparmağı hariç tüm elini içime sokuyordu artık. o soktukça diğerleri gülüyor, benim gözümden yaşlar geliyordu.

O gün nasıl bitti bilmiyorum ama cengizin 4 parmağını içime aldıktan sonra selim, ve o diğer iki kişi beni birer kere daha siktiler. elime 10 lira verip kapı dışarı ettiler.

O günden sonra bir daha selim abiyle konuşmadım. şu anda bu tarz bir ilişkim yok ama o heyecanı da bir daha asla bulamadım.

Merve’nin Gizli Dünyası-1

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merve’nin Gizli Dünyası-1

– Sitemizdeki bir çiftimiz kendileri ile ilgili özel bir hikaye serisi yapmamı isteyince, onları kıramadım-

Merve ve Serkan çok esk**en beri tanıdığım iyi insanlardı. Çok yakın değildik Serkan ile aynı iş yerinde çalışmamıza rağmen çok zaman geçirmiyor iş dışında pek konu da konuşmuyorduk. Ara sıra her ofis de olduğu gibi karı kız, maç muhabbetleri dışına çıkmıyor çok da özel olan konulara pek girmiyorduk. Merve, ara sıra ofise uğrar hal hatır sorar bütün ilişkimiz bu kadardı. Gördüğüm kadarı ile mutlu mesut kendi halinde evli bir çiftti, ne yalan söyleyeyim kim derdi ki bu kendi halindeki ailenin neler neler yapabildiğini.

Günler böylece akıp gidiyordu işte. Serkan ile günaydınlaşıyor sonra hesapların arasına gömülüyor faturaydı fiş di derken haftalar peşi sıra akıyordu. Evimi taşımış artık onlara daha yakın olmuştum en azından üç beş sokak ötemde oturduklarını Serkan söylemişti. Serkan ile aramızı açan tek şey şirket arabasıydı. Şirket arabası ona tahsis edilmişti bu benim için tam bir yıkım olmuştu zira o arabayı çok istiyor ve en azından iş yerindeki sarışın fıstığın o araba ile gelip gittiğini biliyordum fakat nasip olmadı, eh bir kapı kapanır bir kapı açılır hesabı ben yine otobüs köşelerinde sürterken Serkan her sabah erkenden kalkıp araba ile ufak da olsa bir serviscilik yapıyordu.

Otobüs beklerken aynı durak da Merve ile karşılaştık işe başlamıştı Serkan hiç bahsetmemişti. Aynı otobüse binecektik tıklım tıklım sabah otobüsüne bir de bir tanıdığın denk gelmesi hiç de istediğim bir şey değildi ayak üstü bir muhabbet gereksiz bir iyi günler dileği basit ucu sonu bir yere bağlanmayan sohbetler. Zaman israfı gibi bir şeydi. 165 boylarında 60 -65 kilo minik bir kadındı Merve otobüs gelince hali ile birlikte bindik biraz ilerledik ama sonra daha da dolan otobüsde iğne atsak yere düşmeyecekti, biraz da bedenimin yardımı ile arkadaşımın karısıdır diye Merve’ye yer açmış onun en azından rahat bir yolculuk yapmasını sağlamaya çalışmıştım, bu hergü böyle mi olacaktı!

Otobüs hareket eder etmez sallanıp insanlar birer konserve parçacığı gibi son yerlerini almış duraktan ilerlemeye başlamıştı. İnsanların bedeni birbirini değiyor, sürtünüyor kimi ter kimi parfüm kokuyordu. Merve ise arkası bana dönük önünde tutunduğu demir öylece gidiyordu ilk defa bu kadar yakın duruyorduk birbirimize aklımda kötü şeyler geçmemişti hiçbir kaç durak sonra kalabalık daha da artmış gürültüler çoğalmış ve ister istemez Merve’nin kalçalarına temasım başlamıştı. Gayri ihtiyarı kendimi geriye çeksem de bir süre sonra dayanamadım ve resmen Merve’nin götü kucağımda yolculuk devam etmeye başladı. Bir ara eğilip kulağına özür dilemek geçti içimden ama bu ne kadar anlamsızcaydı, onun yerine başka şeyler düşünmeye olabildiğince saçma sapan konulara yönelmeyi düşündüm. Çünkü sertleşmek ve bunu Merve’ye hissettirmek istemiyordum ama ne fayda biraz sonra kot pantalonumdaki yarağım kalkmaya başlamış, mervenin giydiği bol siyah eteğin altına vurmaya başlamıştı. Yavaşça eğilip bütün utancımla “kusura bakma” diyebildim. Zira bu sertliği fark etmemesi imkansızdı “önemli değil” dedi …

Yolculuğun biran önce bitmesini istiyordum çok utanmıştım. Bir anda Merve’nin o sert götünü geriye doğru bastırması beni şaşırtmıştı acaba etkilenmiş miydi? Neler düşünüyordum böyle hatta bu geriye bastırma aşamasında ayağıma basmış gülümseyerek özür dilemişti sesindeki titreme dikkatimi çekmişti. Artık saklayacak bir şeyim kalmamıştı ellerimi mecburen demirlere doğru uzatınca Merve benim ve demirin arasında kalmış resmen iş arkadaşımın karısı kollarımın arasında duruyordu. Tam o esnada kaba saba bir herifin iteklemesi ile daha da yüklenmiştim Merve’nin o sert kalçalarına Merve ise hiç beklemediğim bir hareket yapmış ayak parmaklarının üzerinde hafifce yükselerek sikimi tam olarak götünün aralığına alıvermişti. Otobüs sarsıldıkça Mervenin göt yanakları üzerinde gidip geliyordum, nefesim ensesine değiyordu o da yavaşça kendini geriye bastırıyor sikimin kalınlığını hissetmek istercesine bana dayanıyordu. Ne yapıyordum böyle aldığım zevk artık bütün gardımı düşürmüştü, demirde yan yana tutunan ellerimiz artık birbirine dokunuyordu ani bir fren hareketi ile Merve artık kollarıma yapışmış küçük bedeni ile bana teslim olmuştu iyice sokuldum köklemek ister gibi fırsat kolluyor fren hareketi ile resmen siyah eteğin üzerinden Merve’nin sıcaklığını duymaya çalışıyordum.

Ellerimin birini serbest bırakır bırakmaz sol kalçasının üzerine gitmiş göt yanağını tutmuştum, cesaret miydi bu çılgınlık mı yoksa önümdeki sike esir olmak mıydı ya Merve şuan neler hissediyordu acaba sadece zevk mi alıyordu hem de kocasının iş arkadaşına kendini fordlatarak götünün yanağını sıkıp okşamaya başladım ses çıkarmamıştı hatta kendini daha da öne bastırmıştı bütün avucum mervenin eti ile dolmuş sikim zonklamaya başlamıştı. Merve’nin göğüsleri inip inip kalkıyordu görebildiğim kadarıyla bir zevk denizinde boğulmak üzereydik, tam düşecek gibi olduğumda refleks olarak ona tutunmuş ve öyle de kalmıştım ellerim karnındaydı hala bir şey dememişti son bir çılgınlık neden olmasın!

Elimi karnından aşağıya indirirken etrafı şöyle bir kolaçan ettim. Kimse bizi görecek durumda değildi. Eve nihayet Merve’nin o kasıklarından aşağı inmiş kuytusuna ulaşmış elbisenin üzerinden de olsa çaktırmadan okşamaya başlamıştım. Parmaklarımı batırıyor, arkasına sikimi yaslıyor diğer elimle de tuttuğum sol göt yanağını okşuyordum resmen azgın bir boğa gibi soluk alıp veriyordum. Gözü dönmüş bıraksalar oracık da haşırt diye iş arkadaşının karısını çatır çatır sikecek bir boğa…

Bir el sikimi sıkıca kavrayıp okşamaya başladığında Merve olduğunu anladım, başını okşuyor onu avuçlayıp bırakıyordu. Terlemiştim o güzel biçimli elleri erkekliğimde dolaşıyor beni daha da hırslandırıyordu. Kulağına eğilip seni sikmek istiyorum dememek için kendimi zor tutuyordum hatta dudaklarına yapışıp emmek istiyordum.

Merve ile bu gizli dünyada ikimiz de birbirimize otuzbir çektiriyorduk. Merve götünü sikime vuruyor kıvranıyor bense durmadan okşuyor parmaklarımla amında daireler çiziyor için bastırıyor kokusunu çekiyordum bu küçük fıstığın çok geçmedi sikimi öyle bir sıktı ki avuçlarındaki alevi hissetmiştim Merve boşalıyordu “hıııı” diye bir ses çıkarıp dudaklarını ısırmış arkasına dönüp kızarmış yanakları ile bana bakmıştı çok geçmedi ben de sarsılmaya başladım ve pantalonumun içine attırmaya başladım….

Şimdi ikimiz de rahatlamıştık. Biz miydik rahatlayan yoksa arzulu bedenlerimiz mi nasıl bakacaktım iş arkadaşımın yüzüne az önce resmen karısını okşamış hatta amının kıvrımlarını keşfetmiştim. Daha da önemlisi şuan ne olacağı idi ne Merve ne de ben hiçbir şey demiyor toparlanmaya çalışıyor eski pozisyonumuzu almaya çabalıyorduk. Yaptığımız şeyden pişman mıydı, gerçi ne yapmıştık ki eminim Serkan ile evlenmeden elleyip okşatmıştır kendini ama bu aynı şey miydi hem ne biliyorum kendimi haklı çıkarmak için kadına neler söylüyordum. Neyse ki otobüs yavaş yavaş boşalıyor ve aramızdaki mesafe giderek açılıyordu. Bir şeyler demeliydim içim içimi yiyordu

Müsaade eder misin dedi Merve ses tonundan hiçbir şey anlamadım ve iyi günler deyip kafası önde yavaşça indi ben ise arkasından öylece baka kaldım biraz önce okşadığım arkadaşımın karısının…

haber bekliyorum (alıntı)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

haber bekliyorum (alıntı)
Merhaba ben kendisini başlarda pasif eşcinsel hisseden ardından gerçekten pasifleşen evli biriyim.Uzun zamandır kendime güvenilir temiz sır saklayabilen beni bana sahip olduktan sonra rencide etmekten kaçınacak anlayışlı aktif bir erkek arkadaş arıyordum. ınsanın bu konuda kendisine açıldıktan sonra bir arkadaş bulmasının ne kadar zor olduğunu ilk kez o zaman anlamıştım.Etrafımdaki erkekleri artık daha farklı bir gözle gözlemliyor onları çeşitli yönlerden aklımdaki erkekle karşılaştırıp doğru kişiyi bulmaya çalışıyordum.Ancak hem toplumda bu konuya olan bakış açısı hem evli olmam hem de saygın bir iş sahibi olmam gibi daha aklıma gelmeyen bir sürü sebepten kendimi tutuyor beğenebileceğimi düşündüğüm erkeklere bile açılmak için ilk adımı atmakta son derece korkak davranıyordum.Hemen ardından da acaba o erkek doğru bir seçim mi diye tekrar düşünüp sonunda da seçimimin doğru olmadığı kanaatine varıp hiç bitmeyeceğini düşündüğüm arayışıma devam ediyordum.Zamanla bu iste! k ve bağlı düşünceler beynimi o kadar meşgul eder oldu ki artık neredeyse sürekli olarak bunu düşünür oldum.Tabii insan cinsel bir değişim geçirmeye hazırlanırken evdeki karısını da ihmal etmekten kendini alamıyor.Zaten cinsel aktivite olarak oldukça yetersiz olduğum ve erken gelen ilk deşarjdan sonra son derece inatçı bir hal alıp hiçbir zaman ikinci denemeye kalkışmadığım gibi çoğu zaman eşimi parmaklarımla bile tatmin etme isteği göstermezdim.Buna rağmen karım dünyada benden başka erkeklerin de olduğunu onların kendisini istediği zaman sıkıca sarıp dünyanın bir sürü tadı olduğunu göstermeye hazır beklediklerini düşünemez bana sadık kalmaya devam ederdi.Oysa en azından bir süredir ben ona kadınlığını doyurmak için yardımcı olmak istemiyor bunun yerine kendi erkekliğimi törpületmek, ağzımda değişik tatlar almak ve zaman zaman da ağır güçlü bir bedenin altında ezilip arkamı dövdürtmek istiyordum.Tabii bunu ne karıma ne de etrafımdaki diğer erkeklere açamamamın ezginliği ve bu dürtülerin ateşi ile yanıp kavruluyordum.Artık sık sık hamama gider kendimi keseletir ve fırsat buldukça vücudumu kaplayan kıllardan kurtulmak için çeşitli kremlerle vücudumu temizleyip mümkün olduğunca uzun süre bedenimle ilgilenmeye başlamıştım.Bu uğraşılarım kısa sürede sonucunu göstermiş artık vücudum daha temiz ve kılsız bir hal almıştı bana soru soran karıma da zaten kılları sevmediğimi falan söyleyip geçiştiriyordum aslında kendimi kendisini hala aramakta olduğum meçhul erkeğime hazırlıyordum.Ancak erkeğim neredeydi daha bu sorunun cevabını bulamamıştım. Bu arada alt kattaki komşum CEMıL bey de son derece güzel karısı ve iyi bir gelir getiren işi ile memnun bir hayat sürüyordu.Aramızdaki samimiyet son derece güçlüydü ve neredeyse her gün görüşüyorduk.Karısı ile aralarındaki bazı belli belirsiz satır arası diyaloglardan CEMıL beyin aslında karısını çok memnun ettiğini kadının da bu durumdan oldukça hoşnut ve o ne isterse yapmaya hazır bulunduğunu anlıyordum.Kadın çok güzeldi ve benim gibi bir erkeğe bile kendisine baktırtabiliyordu mükemmel biçimli kalçaları ve fazla büyük olmayan yuvarlak memeleri ile beni inanılmaz tahrik ediyor her fırsatta onun biraz da umursamazca sergilediği ve benim çok hoşlandığım bedenini seyrederken buluyordum kendimi.Omuzlarına dökülen hafif dalgalı saçları biçimli gülkurusu dudakları yuvarlak kalçalarını iyice belirginleştiren ince beli beni her zaman tahrik etmişti.Hele çok sık sınır tanımaz kahkahaları eda ve mimikleri her erkeği baştan çıkartabilir nitelikteydi.Kısacası kadın her erkeğin üzeri ne binip kendisini dört nala koşturmak isteyeceği bir kısrak gibiydi. Benim eşim ise vücuduna her yönden fazla özen göstermeyen,biraz şişmanca,yatakta son derece tembel ve tutucu bir kadındı.Kilosuna rağmen beli hala ince bacakları düzgün yüzü hoş sayılabilecek güzellikteydi.Belki de enönemlisi sıkılığını kaybetmemiş az kullanılmış hatta hiç hırpalanmamış son derece sıcak ve ıslak bir amı olan kendi halinde bir kadındı. ışte kısaca açıkladığım bu sosyal ortam ve psikoloji içinde ben hergeçen gün içimde büyüyen isteklere dayanabilmeye çalışan birisiydim.Bu istek geçen zamanla birlikte katlanarak büyüyor ve dayanılmaz bir hal alıyordu. Artık gözümde CEMıL’de bu isteğime en uygun kişi gibi görünüyor onu çeşitli yönlerden inceleyip uygunluğuna kendimi inandırmaya çalışıyordum.Bu çabalarım sonucu bir süre sonra ondan gerçekten farklı bir şekilde hoşlanmaya başlamıştım ve bu duyguyu tanımlayamamaktaydım.Eve birkaç gay porno almış her fırsatta seyredip kendimi ve CEMıL’i hayal eder olmuştum.Artık ona açılmam gerektiğine iyice karar vermiş ancak bunu nasıl yapabileceğim konusunda ne yapacağımı bilemiyordum.ınsanını böyle bir karısı varken acaba bir erkek sikmek isteyebilir miydi?Üstelik alacağım ters bir tepki aramızdaki tüm ilişkiyi bozabilir ve beni veya CEMıL’i o binayı hatta muhiti terk etmek zorunda bırakabilirdi.Tabii bu durumu karılarımıza nasıl anlatabilirdik bilemiyordum.Ama emin olduğum bir şey vardı ki CEMıL asla bu durumu açıklamaz kendisinde sır olarak saklar bana bir zarar gelmesini önlerdi.Aslında ona güveniyordum.Artık aramaktan vazgeçmiş tamamen CEMıL üzerinde yoğunlaşmıştım onunla birlikte olmanın pek çok avantajı olduğunu düşünüyordum bir kere aynı binada ve altlı üstlü oturuyorduk,eşlerimiz bizim aramızdaki belki zamanla daha da artabilecek samimiyetten asla kuşkulanmayacaklardı zira onlar da bu durumdan memnun bile olabilirlerdi.Aramızda başlayabilecek cinsel bir ilişki kimseyi kuşkulandırmadan uzun süre devam edebilir hem o hem ben bir başka kişiyle cinsel ilişkiye girmediğimizden veya girmeyeceğimizden oldukça da hijyenik bir cinsellik yaşayabilirdik.Her ikimizde eşlerimizi senenin bir bölümünde tatile memleketlerine gönderiyor ve yalnız kalıyorduk.Bu durum da bize inanılmaz bir hareket serbestisi kazandırabilirdi. Evet kesin karar vermiştim CEMıL erkeğim olmalıydı.Artık harekete geçmeliydim yoksa kimse bana kendiliğinden gelip tecavüz etmeyecekti beklemek anlamsızdı ne olursa olsun iş varacağı yere varsındı. Bu karardan sora eşimi tatile göndermek için olağan üstü bir uğraş gösterdim kısa sürede evden gönderdim.Artık ortam hazırdı gerisi CEMıL’e ve bana kalmıştı hiç vakit kaybetmeden soluğu bir hamamda aldım bir güzel keselendim eve gelirken aldığım krem ve spreylerle eve gelir gelmez vücudumu tamamen temizledim.Bir süre sonra CEMıL’in geleceğini biliyordum ve büyük ihtimalle karısı beni yemeğe davet edecekti dönüşte yanımda CEMıL’i de getirmeyi ve kendimi vermeyi kafama koymuştum.Tahmin ettiğim gibi de oldu CEMıL aşağıdan bağırıp; -Hadi bize yemeğe gel sen şimdi üşendiğinden aç kalırsın diyerek beni çağırdı. -Tamam geliyorum yaaa insanın böyle iyi komşuları olmasa çekilmez valla Yemeği büyük bir iştahla silip süpürdü ben se biraz daha az yiyip ardından kendimi rahatsız hissetmemek için önlemimi almıştım bu gece benim için önemli bir geceydi.Yemekten sonra hadi bize gidelim oturup haberleri falan seyrederiz diyerek yanıma CEMıL’i alıp yukarı çıktım eve girer girmez artık bundan sonrasının bana bağlı olduğunu bilerek hareketlerimi biraz daha yumuşattım içerde ona bir kahve yapıp getirinceye kadar yalnız bırakıp önce banyoya gidip önceden hazırladığım içi yağlı şırınga ile içimi yağladım.Kilodumun arasına ince bir ork** koyup mutfağa geçtim ve kendisine tüm maharetimi gösterip bir kahve hazırladım.Tepsiyle getirip ikram ettim.Kahveyi ve zannedersem beni beğenmiş hareketlerim onu biraz şaşırtmış gibiydi.Boşalan fincanları toplayıp tekrar geri geldiğimde porno seyretmeyi teklif ettim hiç itiraz etmedi hemen gay pornolarımdan en beğendiğimi koydum vcd ye.Birazdan yanında oturduğum yerden erkekliğinin nasıl kabardığını eşofmanının içinde nasıl erotik bir hal aldığını zevk ve bir o kadar da korkuyla izlemeye başlamıştım.Artık zamanın geldiğini düşündüğüm bir anda elimi yavaşça uzatıp erkekliğini okşamaya başladım.Kalbim deli gibi atıyor heyecandan kalp krizi geçirebileceğimi bile düşünüyordum.Aklımdaki acabalar hiç olmadıkları kadar büyümüş bu heyecan ve korku seline kapılan erkeklik organım bacaklarımın arasında sönüp kaybolmuştu.CEMıL ise sadece ooo beni çok şaşırttın demekle yetinip bacaklarını biraz daha açmış ve oturduğu yere daha bir yerleşip kendini sanki biraz daha bana bırakmıştı.Artık tamam diye düşündüm korktuklarım olmamış CEMıL beni geri çevirmemişti.Oturduğum yerden kalkıp CEMıL’in önüne diz çöktüm eşofmanını ve kilodunu birlikte tutup onunda hafif yardımıyla çekip bacaklarından sıyırdım ve çıkarttım.şimdi gözlerimin önünde bu güne kadar görmüş olduğum en iri ve güçlü erkeklik organı duruyordu ve ağzıma sadece birkaç santim uzaklıkta beni bekliyordu.Yavaşça üzerine doğru yaklaştım aramızdaki mesafe kısaldıkça erkekliğinin ısısı yüzüme gelmeye başlamıştı.Bu ısı beni iyice heyecanlandırıyor etkiliyordu.Bir kaç kez üst üste tıraş ettiğim yüzümü erkekliğine sürterken bacak arasının inanılmaz tahrikkar kokusunu da içime çekiyor bu koku beni daha da tetikleyip heyecanımı arttırıyordu.Erkeklik organına neredeyse hiç el sürmüyor sadece dudaklarım ve dil ucum ile ufak dokunuşlar yaparak kendisini daha da heyecanlandırmaya çalışıyordum.Nitekim kısa bir süre sonra organı inanılmaz boyutlara ulaşmış kendisi oturduğu yerde iyice ardına yaslanıp başını geriye atmıştı.Artık ben de dayanamıyor dokunuşlarımın etkisini yavaş yavaş arttırıyordum.Ağzım kurumuş dilim damağım birbirine yapışmıştı bir yandan da tüm vücudumu ateş basmış tenim kırpkırmızı kesilmiş hafifçe terlemeye başlamıştım artık dayanamıyordum ilk kez bir erkeklik organını ağzıma almak için kendimi tutamaz hale gelmiştim.Sonunda önce ucunu ardından tüm başını ve gövdesinin bir kısmını ağzıma aldım kurumuş ağzım birden sulanmaya başladı yavaşça yalayıp emerek iyice belirgin bir şekilde yalamaya devam ettim.şimdi ağzımın suyuna hakim olamıyor erkekliğinin gövdesinden süzülmesine engel olamıyordum.ınanılmaz bir tadı vardı ve aldığım his en güzel yiyeceklerden aldığım hislerden bile güzeldi.O an dünyanın en güzel zevklerinden biri bir erkekliği yalamakmış diye düşündüm zira bana bu tadı karımın amı bile vermemişti.Bu arada iyice sertleşmiş erkekliğinin ucundan süzülen zevk damlalarını yalayıp yutmak bana sandığımın aksine son derece güzel gelmişti.Ara sıra ağzımdan çıkartıp yeniden kokluyor ellerim ile taşaklarını okşayıp apış arası ve kasıkları da dahil olmak üzere tüm cinsel bölgesini yalıyordum.O da iki yanına bıraktığı elleri ile ara sıra başımı tutup istediği şekilde yönlendiriyor veya yüzümü,kulaklarımı okşayıp beni yapmakta olduğum işe karşı iyice teşvik ediyordu.ınanılmaz güzellikteki erkekliğini kaç dakika süre ile bu şekilde yalayıp emdiğimi bilmiyorum fakat kesin olan bir şey vardı ki iktidarı son derece güçlüydü ben aynı durumda olsaydım şimdiye kadar çoktan boşalmış hatta uykuya bile dalmıştım.Ancak artık onunda gelmek üzere olduğunu tahmin ediyordum aslında kendimi biraz tutup erkekliği üzerindeki etkimi azaltıp onu sakinleştirmek istedim ama sonradan gerek olmadığına inandım ne olsa artık CEMıL bana aitti bende ona ait olacaktım. Ağzımdaki erkekliğini iyice kuvvetli emmeye ellerim ile de gövdesine 31 çeker gibi masaj yapmaya başladım artık erkeklik suyunun tadına bakmaya can atıyordum. ıyice emip ağzımdan çıkartıyor ardından sadece ucunu yalayıp tekrar emmeye başlıyordum bu arada elim de hiç boş durmuyor kalın erkekliğini kavrayıp ağzımdan süzülen suyum ile 31 çektirmeye devam ediyordum.Artık dayanacak hali kalmamıştı yavaşça vücudunu sıktığını hissettim ardından ağzımda ılık bir akıntı ilk anda koyu öz suyu bana biraz itici gelmiş ağzımdan çıkartmıştım erkekliğini elim ile 31 çektirmeye devam ediyordum süzülen spermleri elimin üzerinden yavaşça kayıyor sıcaklığı tenimi okşuyordu.ıyice boşalttım elim ile tutup yeniden ağzıma aldım ıslak başı ve kokusu beni çok daha fazla tahrik ediyordu şimdi yine başını emip içinde kalan sıvısını da içmeye başladım.Bir süre sonra artık ağzımdaki erkeklik erimeye sertliğini ve gücünü kaybetmeye başladı artık daha fazla uğraşmaya gerek olmadığını düşünüp kalkıp banyoya giderek ağzımı çalkaladım.Gelirken yanımda getirdiğim peçete ile erkekliğini bir güzel temizledim.şimdi iyice sönmüş yaşadığı tatminin tadını çıkartıyor gibiydi.Bir süre ne o ne ben hiç konuşmadık sonra ilk konuşan o oldu eşofmanını istedi verdim giydi çok hoşuna gittiğini söyleyip banyoya gitti.Bacak arasını yıkayıp yeniden yanıma geldi biraz daha oturup ardından gitmek istedi ben isterse kalabileceğini ve bana istediğini yapabileceğini bunu çok istediğimi söyledim adeta kalması için yalvarıyor beni bu gece muhakkak sikmesini istiyordum.Fakat kendisi karısını yarından sonra memlekete göndereceğini bu gece ve yarın gece karısının da onu isteyeceğini söyleyerek gitmekte ısrar edince kendisine engel olmadım ama bekleyeceğimi de söylemeyi ihmal etmedim.Kapıdan uğurladım ve geri geldim uyumak istiyor içimdeki sevincin büyüklüğü buna engel oluyordu.Tek tesellim kendisinin bu durumu kabullenebileceğini görmekti üstelik iki gün sonra en az 15-20 gün süre ile yalnız bana ait olacaktı.Bekleyip iki gün daha sabretmeliydim adam haklıydı şimdilik öncelik karısınındı. Önümüzdeki iki gün nasıl geçti bilemedim ben de bu iki günü değerlendirip kendime birkaç makyaj malzemesi birkaç kadın kilotu ve kasıklara kadar uzanan süper ince kadın çorapları ve bir de evde giyebileceğim biraz topuklu bir kadın terliği almıştım.Bazen evde makyaj yapıp kadın giysileri giyiyor ve aynada kendimi seyrediyordum.Aslında hafif belirgin göğüslerim kalkık ve normal bir erkeğinkinden daha büyük kalçalarım ile çok düzgün bacaklarım hoşuma gidiyor ama en çok beğenileceğini düşündüğüm güvendiğim yerlerim olarak gözlerim ve dudaklarımı düşünüyordum.Dudaklarım etli ve biçimliydi gözlerim ise hafifte bir göz makyajı ile iyice güzelleşip etkilerini arttırıyorlardı.Tabii deliğimden alabileceği zevki burada söylemek bile gereksiz gibi düşünüyorum. ıki gün sonra işten eve geldiğimde ışıklarının yanmadığını gördüm.Yukarı çıkarken kapıyı dinledim içeriden çıt çıkmıyordu karısını gönderiyor alabilirdi.Hemen yukarı eve çıktım heyecanım yeniden artmıştı banyoya girip güzelce yıkandım.Sakal ve etek tıraşı oldum vücudumu kremleyip içimi yine aynı şırınga ile yağladım.Aldığım kadın kilotlarından birini giyip ork** yapıştırdım.Aksi takdirde içime akıttığım yağ bir süre sonra içimden süzülüp çamaşırıma akıyordu. Mutfağa gidip önceden hazır ettiğim yemeği ısıtmaya başladım kırmızı bir şarap açıp biraz havalandırdım.Kısa süre sonra aşağıda kapının kapandığını duydum demek gelmişti ama hiç ses duymamıştım.Normalde yukarı çıkarken karı koca konuşarak çıkarlardı galiba karısını gönderdi diye düşündüm.Heyecanım birkaç daha arttı,beklemeye başladım sofra ve ben her ikimizde hazırdık.Birazdan kapı çaldı koşar gibi gidip açtım kapıyı evet karşımda duruyordu duştan yeni çıkmış olmalıydı saçları daha ıslaktı çok hoş bin deodorant kokusunu ilk anda hissetmiştim.ıçeri aldım kapıyı kapatıp masaya oturttum.Bir şeyler yedik birkaç kadeh şarap içtik artık zaman geldi diye düşünmüş olmalıydı bana hadi yatak odasına geçelim mi dedi ben hazırdım zaten hiç tereddütsüz yerimden kalkıp ona doğru birkaç adım attım.Ellerimi tutup beni çekercesine yatak odasına götürdü.Hem korkuyor hem heyecandan bayılacağımı hissediyordum ya bir şey olur da kanamam olursa hastaneye gidip rezil olmaktan korkuyordum üstelik beni beğenmeyeceği bir daha beni sikmeyeceği de her an aklımın bir köşesinde kalıyordu.Odaya girdik kapıyı kapattı yavaşça üzerimdeki elbiseleri çıkartmaya başladı ben de boş durmuyor pantalonunun kemerini çözüyordum.Yüzüne bakamıyor utandığımdan yüzümün kızarmasını engelleyemiyordum. Ama yine de tutuk tutuk da olsa hem onu soymayı başarmıştım hem onun da yardımı ile soyunmuştum.şimdi gözlerinin önünde çırılçıplaktım elimi tutup beni kendi etrafımda bir tur döndürdü yavaşça gözleri tüm çıplak vücudumda dolaştı en gizli yerlerimi bile gördüğünü biliyordum bu bana anlatamayacağım bir utanç ve zevk veriyordu.Erkeklik organım yine sönmüştü ve bu beni hiç sıkmıyordu zaten birazdan olacak o değil miydi?Beni yatağa yavaşça sırt üstü uzattı iyice yerleştim ardından o da üzerime çıktı ağır bedenini üzerime bıraktığında teninin en az benim ki kadar sıcak olduğunu ve ağırlığını hissettim.Aynı zamanda bedeni benimkinden çok daha güçlü ve sert gelmişti.Boyu benden biraz daha uzun olduğundan tüm bedenimi kaplamış dudaklarını hiç vakit kaybetmeden dudaklarıma örtmüştü.Bacaklarım tamamen düzdü ve erkeklik organım ikimizin gövdesinin arasında eziliyordu bu arada hafifçe sertleşmişti.Dudaklarının dudaklarımda bıraktığı etki çok kuvvetliydi ellerim kendiliğinden vücuduna dolanmış tenini okşamaya başlamıştım.Kalp atışlarımı duyduğuna emindim tenim iyice ısınmış yeni gelin gibi ne yapacağımı bilemeden ona kendimi bırakmıştım.Bir süre dudaklarımı boynumu meme uçlarımı istediği gibi yalayıp emip ısırdı her dokunuşunda tenim ürperiyor gıdıklanma hissi uyanıyor ardında da verdiği zevkle adeta altında kıvranıyordum dudaklarımdan iniltiler yükselmeye başlamış yükselen korkum bedenime sahip olup canımı acıtmaması için kendisine yalvarır olmuştum.Bir süre benimle bu şekilde sevişti adeta oyun oynuyordu idaremi neredeyse tamamen eline almış üzerimde bir iktidar kurmuştu ona kayıtsız ve şartsız itaat ediyor onun gücü ve erkekliği karşısında çaresizliğimi hissediyordum. Bu duygu o kadar güçlü ve etkiliydi ki bedenimde tarifi çok zor bir haz uyandırıp beni kendisine bağlıyordu.Eminim ki o anda kalkıp gitse ayaklarına kapanır beni bırakmaması için kendisine yalvarırdım. Biraz sonra kalçamın altına ufak bir yastık koydu bende dizlerimi göbeğime doğru çekip deliğimi kolayca ulaşabileceği bir pozisyona getirdim.şimdi yine üzerime uzanmış beni yalamaya devam ediyordu birden elimde bir şey buldum bana prezervatif vermişti demek takmamı istedi diye düşündüm.Hafifçe doğrulup erkekliğini elime alıp prezervatifi taktım artık her şey hazırdı.Yeniden uzanıp dizlerimi kendime çektim elleri ile bacaklarımı iki yana ayırdı üzerime doğru uzandı erkekliğini ilk kez deliğime sürtmeye başladığında yüzüne bakamaz bir durumdaydım elini uzatıp yüzüne bakmamı istedi aldığım zevki gizleyemiyor gözlerimin bayılışına engel olamıyordum bu da bana büyük bir utanç veriyor ama çaresizlik içinde büyük bir istekle altında yatmaya devam ediyordum.Yeniden üzerime uzandı şimdi erkekliği deliğimde sabitti ve büyük bir özenle sokacağı tam noktayı hissetmeye çalışıyordu bende hislerimi deliğimde yoğunlaştırmış kendisine tam nokta üzerine gelince evet tamam gibi sözler söyleyerek tarif veriyordum.Artık öğrenmişti birkaç hafif denemeden sonra erkekliğini tam hedefe kilitleyebiliyordu.Son kez geri çekildi ve ardından erkekliğini adeta vücuduma sapladı bağırmaktan kendimi alamadım bir miktar soktu ardından yine çekip çıkarttı.Yeniden soktu bu kez biraz daha fazla girmişti galiba hissettiğim acı biraz daha kuvvetliydi yeniden ayrıldı benden.Ellerimi uzatmış omuzlarını okşuyor başımı bir o yana bir bu yana çevirip duruyordum.Üçüncü ve son seferde artık içimden çekmeden sonuna kadar soktu erkekliğini, vücudunu üzerime bırakıp kasıkları ile kalçalarımı sardı.Kılları tenime batmaya başlamış bir yandan da ağırlığı ve içimdeki dolgunluk hissi canımı acıtır olmuştu.Bedeni tüm bedenimi sardı erkeklik organım yine iki beden arasında sıkışmıştı ve durumundan hoşlanıyordu.Üzerimdeki pozisyonunu iyice sağlamlaştırdıktan sonra içimde bulunan erkekliğini bir hamlede çıkarttı ve ardından yine tek hamlede içime soktu evet artık başlamıştı ve durmaya da hiç niyeti yok gibiydi.Bana her abanışında bedenim altında ileri geri hareket ediyor duyduğum acı ve zevkten çığlık atıyordum.Canım çok acıyor ama aynı oranda da zevk aldığımı hissediyordum.Erkekliği iyice sertleşmiş adeta kemikten bir boynuza dönüşmüştü. Hafif kalın dibi deliğime her girişinde acım bir kaç kat daha artıyor ardından dışarı çekilirken yine rahatlıyordum.Beni bu şeklide sikerken bir yandan da yüzüne baktırtıyor ara sıra da uzanıp memelerimi ısırıp emiyordu.Elleri ile bazen kalçalarımı tokatlayıp bacaklarımı sıkıştırıp canımı iyice acıtıyordu.Sikişi hiç bitmeyecek zannediyordum erkekliğinin gücüne ve bedeninin kuvvetine hayranlığım her geçen dakika biraz daha artıyor ona olan itaatkar duygularım güçlenerek çoğalıp büyüyordu.Bu duygular içinde iki beden arasında sıkışmış erkekliğim kısa bir süre içinde dayanamayıp içini boşaltmıştı tüm bedenim şimdi daha da gevşemiş benliğini tamamen kaybetmiş ve hiç şüphe götürmez şekilde bir başkasının olmuştu.Bir süre sonra erkekliğini içimden çıkarttı bacaklarımı elleri ile itip yatağa uzattırdı şimdi erkekliğini ağzıma doğru getirmiş benden prezevatifi çıkartmamı istiyordu birazdan çıplak kalan erkekliğini ağzıma verdi dizleri ile başımın iki yanında duran ellerime bastırmış kendi ellerini başımın üzerinden yatağa dayayıp erkekliğinin ağzımdaki pozisyonunu belirlemişti.Sıcak ve sert olan erkekliğinin zaten tamamını alamadığımı bildiğinden ve rahat emme yapabilmem için başını ve kamışının bir kısmını ağzıma sokmuştu.Dilimin üzerinde ki erkeklik organını büyük bir iştahla yalıyor emiyordum.Birden aklıma ağzıma akacağı geldi çok etkilenmiştim ama vereceğim tepkiyi ölçemiyordum acaba erkeklik suyunu yutabilecek miydim tadı ve kıvamı bana bulantı verir miydi tüm bu düşüncelerle emmeye devam ettiğim erkeğim boynuzunu ağzıma biraz daha soktu ve hemen ardından ağzım onun ılık tohumları ile doldu.Organı dilimin üzerinde biraz da geride olduğundan tüküremiyordum sadece yutabileceğimi düşündüğümde zaten büyük bir kısmı boğazımdan süzülmeye başlamıştı bile artık karşı koymanın hem bir anlamı yoktu hem de zaten karşı koyamıyordum.Tüm erkeklik suyunu içtim biraz daha ağzıma saldı kamışını şimdi hem daha yumuşak hem de ufalmaya başlamış olduğundan neredeyse tamamını ağzıma alabilmiştim.ıyice emdim içinde hiç tohum bırakmadım.Aslında tadı da hoşuma gitti ve yaptığı hareket beni çok etkiledi bedenime çok hakim bir hareketti ve yapabileceğim fazla bir şey de yoktu.Artık erkekliği iyice sönmüş bende yalamaktan hemen hemen yorulmuştum.Kendini üzerimde doğrulttu ve yanıma uzanıp yattı.Sabaha karşı ağzımı aynı iştahla bir kez daha sikti dölüne alışmaya başlamıştım bu seferki daha rahat geçmişti benim için.Ertesi gün cumartesiydi ve böyle bir geceden sonra iki gün boyunca CEMıL bana her istediğini her istediği an yapma şansına sahipti.Bu iki gün ve adından gelen 15 gün boyunca CEMıL beni her istediğinde ve her pozisyonda sikti neredeyse karısı gibi olmuştum ona yemek hazırlıyor çamaşırını yıkayı! p ütüsünü yapıyordum akşam olunca da altına yatıp erkekliğini tatmin ediyordum tabii birde kendi bedenimi tatmin ettiriyordum ve bundan büyük zevkler alıyordum. Ona itaat etmek üzerimde kurduğu hakimiyete kayıtsızca teslim olmak bu süre içinde erkekliğimin iyice törpülenip öğütülmesine sebep oldu.Artık bir daha karımı veya bir başka kadınları sikmeyi düşünmüyordum bile. 15 gün sonra hem CEMıL’in hem benim karılarımız geri geldi ben kendi karımı geldiği günden beri sadece bir kez o da onun yoğun ısrarı ile siktim.Yaklaşık bir aydan beri devam eden bu durum karımın da şikayetlerine sebep olmaya başladı hatta sık sık evde kavga ediyoruz.Benim aklım CEMıL’de kendimi karıma yoğunlaştıramıyorum ne yapacağımı bilemediğim bir günde CEMıL ile buluştuk biraz gezdikten sonra bana sorular sormaya başladı ne yaptığımı falan soruyordu karımı sikiyormuydum veya kendisi özlemiş miydim gibi.Karımı bir kez siktiğimi söyledim ama onun için yandığımı beni çok beklettiğini de ekledim tamam dedi seni sikicem ve alıp bir seks sinemasına soktu beni.Tenha bir yerde oturduk ağzıma verdi biraz sonra da kuytu bir duvar köşesinde sikti beni rahatlamıştım.Sinemadan çıktıktan sonra bana dönüp sen artık benimsin biliyorsun böylece sana ait olan her şeyde benimdir dedi ben de evet anlamında başımı sallayıp onu dinlemeye devam ediyordum.CEMıL konuşmasının sonunda bana ait olup ta onun isteyebileceği şeyin benim karım olduğunu ekleyince çok şaşırdım beni biraz da üstü kapalı tehdit ederek eğer onu bana tattırmazsa bir daha beni sikmeyeceğini de söyledi.Bir süre daha konuştuktan sonra karımı eğer o da isterse sikebileceğini söyleyerek tek şartımın eve bir gizli kamera yerleştirip tüm sikişini çekmesini istemek oldu, kabul etti.Böylece kendisine karıma sahip olma yolunu da açtım. şimdi CEMıL’den karımı siktiğinin haberini bekliyor kaseti seyretmek için sabırsızlanıyorum…..

Bodrum Macerası Bölüm 6 (Neler Oluyor?)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bodrum Macerası Bölüm 6 (Neler Oluyor?)
Kapının çalmasıyla Funda yerinden zıpladı. “Eyvah Necati geldi!'” diye haykırdı. “Sakin ol çözeriz” derken bile elim ayağıma karışmıştı. Funda ise “ne yapacağız şimdi” diye ağlamaklı bir sesle yüzüme bakıyordu. “Sen toparlan” deyip üzerimi giyinip aşağıya indim. Bir yandan da telefona bakmaya çalışıyordum, maalesef GPS aracı otoparkta gösteriyordu. Bu kesinlikle Necati’ydi, nasıl da bu kadar hızlı gelmişti diye düşünürken, hızlı olan Necati değil zaman olduğunu anlamıştım. Zaman kavramımız yitip gitmişti. Albert Einstein’in İzafiyet Teorisi doğruymuş. Güzel bir kadınla geçen 1 saat 1 dakika gibi gelirmiş insana. O kadın Funda olunca da… Kapının deliğinden baktığım da gelen Necati’ydi gerçekten. Şimdi gerçekten işler zora girmişti. Kapıyı açıp açmama konusunda tereddüt ettim ama nasılsa Funda yukarıdaydı. Acaba eve uğramış mıydı? Yoksa önce bana mı geldi? Daha fazla düşünmeden kapıyı açtım. Bilerek gözlerim ovuşturuyordum. Bana baktı ve ‘ anahtarı getirdim, bir de nasıl oldun diye sorayım dedim, ayrıca şortunu ters giymişsin.’ ‘Teşekkürler Necati, duş aldım kafam yerinde değil baksana halime’ dedim. ‘Dur eve gitmeden iki dakika laflayalım’ deyip içeriye daldı. Neydi bu şimdi? Resmen emrivaki yapmıştı. Funda yukarıdaydı üstelik. Eve gitse Funda’yı arkasından gönderirim ama ne diyecek Necati’ye? Akşam akşam dışarıya mı çıktım diyecek adam zaten kıskanç. Başımız fena halde dertte şu an. Havadan sudan konuşmaya başladık. Anlattıkça anlatıyordu. Adamın çenesine vurdu gerçekten. Bir an ayağa fırladı ve ‘ben bir tuvaleti kullanayım’ dedi. Kesin bir şeylerden şüphelenmişti. Bu katta da tuvalet vardı ama o üsttekine yönelmişti. ‘Necati bu katta da tuvalet var’ deyince ‘pardon doğru ya’ deyip vazgeçti. Şimdi yukarıya çıksam duyar ve şüphelenir. Ya beni denemek için yapıyorsa arkamdan gelirse. Hiç bire şey yokmuş gibi koltuğa uzandım. Yoksa bu adamın gideceği yok. Hasta numarasına devam etmek en doğrusu. Tuvalletten çıkıp direk yanıma geldi. ‘Sana bir şey söylemem lazım Hakan, seni bir türlü yalnız yakalayıp konuşamadık’ diye söze başladı ve devam etti. ‘Bu sitede bir adam var ve Funda’ya yiyecek gibi bakıyor. Ben ters adamım ve o adamı gitmeden sağlam bir uyaracağım ki kimin sevgilisine baktığını anlasın.’ Dehşete kapılmıştım, her şeyin farkında olabilir miydi? Adamın karısına sevgilim demesi ise ne kadar da tutkulu sevdiğini gösteriyordu sanırım ‘Nasıl uyaracaksın?’ derken elini beline atıp masanın üzerine koyduğu rambo bıçağını işaret edip ‘işte bununla’ dedi. Sakinliğimi korumalıydım, adama bak rambo bıçağıyla geziyormuş. ‘Necati saçmalama bıçakla, silahla olmaz böyle şeyler, adamda da silah varsa başını belaya mı sokacaksın, bu sefer ikinizden biri ya hastaneye ya hapishaneye, belki de mezara, dur sakin ol. Hem Funda’yı, hem sonrasını düşün.’ Üstüme alınmamaya çalışıyordum ama bir taraftan da konuşurken kekelemeye başladım. Resmen oyun oynamaya başlamıştı benimle. ‘Sen beni tanımıyorsun, konu Funda olunca gözüm bir şey görmez benim, gereğini yapacağım.’ Az önce yaşadığım o harika dakikalar yerini kabusa çevirmişti adeta. Bu kadarı bana fazla gelmişti. Masanın üzerinde bulunan bıçağı kaptığım gibi ‘bu bende kalacak, böyle bir şey yapmayacaksın her şey konuşularak çözülür, adamı uyarırız olur biter, gerekirse sertçe uyarırız.’ Acaba Funda konuştuklarımızı duyuyor muydu? Kesin o da dehşete kapılmıştır. Bu oyunu daha ne kadar sürdürecekti acaba? Yoksa birazdan birbirimize dalacak mıydık? ‘ O bıçak olmaz başka bıçak olur sorun değil.’ Yok bu adan gözünü karartmış, kıtır kıtır kesecek beni. ‘Bak şöyle düşün, biraz empati yap, yanlış anlama lütfen sen benim kardeşimsen Funda’da öyle, o çok güzel ve dikkat çekici bir kadın, sen de, ben de başkalarının eşlerine bakmıyor muyuz? Biri elinde bıçakla gelse karıma niye baktın lan dese olur mu, herkes birbirini doğrar, tabiki bakmamak lazım ama göz bu kayıyor.’ Sanki daha da sinirlenmişti. ‘Demek öyle, karım senin de dikkatini çekmiş yani, senin de gözün Funda’ya kayıyor mu yoksa?’ Durum daha da zor bir hal almaya başladı. Sıçtığım yetmez gibi bir de sıvamıştım, şu durumda bu adamdan anlayış beklemek yanlış. ‘Ya cümleye başlarken yanlış anlama dedim ama yok sen bence eve gitmelisin, git ve dinlen artık, yarın sabah da konuşalım.’ Adama eve git dedim ama Funda benim yatak odamda. ‘Tamam Hakan gidiyorum ama yarın bu işi halledeceğim’ deyip çıktı. Üstü kapalı tehdit edilmiştim. Baktığımı biliyordu, bir de yattığımızı öğrense ne yapacaktı. Eve geçtiğinde Funda’yı bulamayacaktı. Hastalık numarası, bizimkileri hava alanına bırakmasını kafasında kurgularsa her şeyi çözecekti. Hemen yukarıya Funda’nın yanına çıkmam lazımdı. Galiba boku yedik, neler oluyor? Odaya çıkıp Funda’yı aramaya başladım ama yatak odasında yoktu, sonra banyoya geçtim orada da yoktu, diğer odaya baktım, yoksa treasa mı saklandı? Teras kapısı açıktı ama orada da yoktu. Tabii ya diye geçirdim içimden, korkudan dolaba saklandı? ‘5 dakikakadır seni arıyorum neredesin’ diye seslendiğim an kapı yine çaldı. Eyvah evde bulamadı Funda’yı geri geldi işte. Bu kapı her çaldığında yüreğim ağzıma geliyor artık. “Funda, dolapta bekle sakın çıkma bu sefer kesin evin içinde seni arayacak’ diye seslenip kapıyı açmak için hızlıca aşağıya indim. Bu sefer kapıyı yumruklamaya başlamıştı, o gittikten sonra masanın üzerine koyduğum bıçağa gözüm takıldı, bıçağı alıp tek elimle arkama sakladım. Kapı deliğinden baktığımda………………..

To be continued

Çarşaflı Hanife! (5)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Çarşaflı Hanife! (5)
Çarşaflı Hanife! (5. Bölüm)

Uyandığımda saat 19:00 olmuştu. Birkaç saat boyunca uyumuştum. İçerisi zifiri karanlıktı. Işıkları açmak istemedim, zaten evde elektrik olup olmadığını bile bilmiyordum. Cep telefonumun ekran ışığı ile zar zor giyindim. Hanife anahtarı yatağın kenarına bırakmıştı. Dışarı çıkıp kilitledim kapıyı. Sokağa çıktım, akşam çökmüştü ve kimseler yoktu sokakta.

İşyerine gittim. Hanife’nin dükkân kepenkleri çekilmişti. Yapmam gereken birkaç iş vardı, onları yapıp çıktığımda saat 22:00’ye geliyordu. Geç saatte eve gidince karımla aramda bir tartışma koptu. Mümkün olduğunca alttan alıp gönlünü almak istedim. Gece oluncaysa son zamanlarda kendisini boşladığımı söyledi. Karım doğru söylüyordu. Hanife hayatıma girdiğinden beri karımla sadece bir kez sikişmiştim. O gece Hanife’yi hayal ederek karımı iki posta siktim, yarağa doyurdum. Eve geldiğimde benimle kavga eden kadın sikişten sonra bana sarılarak uyudu.

Ertesi gün Cumaydı ve Hanife görünmedi hiç. Birkaç kez aradım ama telefonu kapalıydı. Ancak akşamüzeri kapım açıldı, kızı Ayşe karşımdaydı. “Koray abi merhaba, kolay gelsin!” diyerek içeri girdi. “Ooo, Ayşe Hanım, yoktunuz kaç zamandır?” dedim gülerek. Karşıma geçip oturdu, havadan sudan konuştuk bir süre. Çay ikram ettim.

Ayak bileklerine gelen siyah bir kumaş pantolonla, beyaz gömlek ve buz mavisi uzun yelek giymişti. Başını ise parlak mavi bir türbanla bağlamıştı. Ayağında ise krem renkli topuklu ayakkabılar vardı. Çok zarif ve olgun bir görünüşü vardı bu kıyafetiyle.

Yeni bir cep telefonu almak istediğini ve benim fikrimi öğrenmek için geldiğini söyledi. “Senin fikirlerin benim için önemli, teknoloji konusunda sen çok iyisin!” dedi gülümseyerek. Ona ne kadarlık bir telefon almak istediğini sordum. “1000-1500 lira arası bir şey…” dedi. O fiyat aralığında iyi olan birkaç telefon söyledim. “Eğer istersen ara sıra elime temiz ikinci eller düşüyor, sıfırı 2-3 bin liralık telefonlar…” dedim. Sonra da daha yeni elime geçen bir telefonu çıkarıp gösterdim. Kullanıcısı arkadaşımdı ve telefonu çok düzgün, güzel kullanmıştı, daha üst modeli çıkınca onu almış bunu da bana satmıştı. Ayşe’nin sıfır almak istediği telefonlardan daha kaliteliydi.

Fiyatını sordu. “Başkası olsa 1800 lira ama sana 1500’e bırakırım…” dedim. Ayşe telefonu çok beğendi ama bir mesele olduğunu söyledi. “Nedir?” dedim. “Şey, bende şu an bu kadar para yok, hem annemle babamdan gizli alacağım zaten telefonu…” deyince, “Canın sağ olsun, ne zaman paran olursa getirirsin!” dedim. Sözlerime inanamadı, ciddi olup olmadığımı sordu. “Şaka yapmıyorum, al kullan!” dedim.

Çok sevindi. Mutluluktan gözleri parlıyordu. “Borcumu en kısa zamanda ödeyeceğim, söz veriyorum!” dedi. Sonra da, “Koray abi, bu aramızda kalacak, annemle babam sakın duymasın!” diye küçük bir uyarıda bulundu. “Tamam, bu bizim sırrımız olacak!” dedim gülümseyerek.

Çıkarken ona, “Şey, annen bugün gelmedi, hayırdır rahatsız falan mı?” diye sordum. “Ha, yok, bugün Cuma ya, onun için. Bizim komşularda mukabele vardı, oraya gitti!” dedi. Hanife’nin gelmemesinin sebebi belli olmuştu böylece. Akşam eve gidince karımın güler yüzü ve güzel yemekleri karşıladı beni.

Televizyon izlerken Whatsapp’tan bir mesaj geldi. Ayşe göndermişti. Daha önceden almıştı numaramı. Telefonu çok beğendiğini ve yeniden teşekkür etmek istediğini yazmıştı. Sonra da telefonla ilgili bazı anlayamadığı şeyler olduğunu, bunları sormasında sakınca olup olmadığını söyledi. “Ne demek, ne istersen sor!” dedim. Karım tepkiyle, “Kim o bu saatte?” deyince, “Bir müşteri, telefon aldı bugün, onunla ilgili soru soruyor!” dedim. Sonra da rahat mesajlaşabilmek için yatak odasına geçtim.

Ayşe telefonla ilgili anlayamadığı, çözemediği şeyleri sordu, daha doğrusu yazdı, ben de elimden geldiğince yanıtladım. Yazılarının sonuna gülücükler, utanma şekilleri vs. koyuyordu. Telefonun kamerasının nasıl ayarlandığını, nasıl daha kaliteli resim çekebileceğini sordu, ben de anlattım. Sonra da, “Birkaç resim çekip gönder bakalım!” dedim.

Biraz sonra çektiği resimleri gönderdi. Masasının üzerini, yatağını çektiği birkaç resimden sonraysa kendisinin başı açık halde bir resmini gönderdi. Sağ eliyle telefonu tutup resim çekerken sol elini saçlarına atmıştı. Üzerinde siyah bir atlet vardı ve memeleri altında tüm haşmetiyle belliydi. Bembeyaz koynu ve kolları üzerindeki siyah atletiyle tezat oluşturuyordu. Atletin askılarının kenarından sutyeninin şeffaf askıları da görünüyordu.

“Ay pardon, yanlış oldu!” diye yazdı sonuna bir sürü utanma şekilleri ekleyerek. “Önemli değil, sen de benim bir kardeşimsin!” diye yazdım. Ama aslında yanlışlıkla değil de bilerek gönderdiğine emindim. 10 dakikanın sonunda mesajlaşmamız kişisel bir hal almaya başlamıştı. Ayşe’nin bana yazıldığını anlamayacak kadar tecrübesiz değildim. O akşamki yazışmamız annesinin odaya girmesiyle kesildi. “Annem geldi, sonra görüşürüz!” diye yazdıktan sonra çıktı.

O gece bir taraftan Hanife’yi bir taraftansa Ayşe’yi düşünüp durdum, doğru düzgün uyuyamadım. O yüzden sabah biraz geç gittim işe. Hanife benden önce gelmiş, dükkânı açmıştı. Ben içeri girdikten birkaç dakika sonra geldi. Üzerinde çarşaf yoktu bugün. Onun yerine yine siyah renkli, yere kadar inen bol bir pardesü vardı. Başını ise omuzlarını kapatacak şekilde siyah, büyük bir türbanla bağlamıştı.

Bir torbanın içinde birkaç poğaça ile börek dilimi vardı. “Dün yapmıştım, fazlasını da sana getirdim!” dedi torbayı masamın üzerine bırakırken. Börek filan umurumda değildi o anda, aklım ondaydı. “Bugün buluşuyor muyuz?” diye sordum. “Ben haber veririm!” diyerek çıktı. Getirdiklerini afiyetle yedim. Bir ara çalışırken Ayşe yine Whatsapp’tan telefonla ilgili bir şeyler sordu, ben de yanıtladım. Gene sorularının, yazdıklarının sonuna çeşitli şekiller ekliyordu. Bir tarafta Hanife, diğer tarafta kızı Ayşe… Annesini sikerken bir de kızı oyuna girmeye çalışıyordu…

Konuşmamız yine kişiselleşmeye başlarken, “Dün geceki resmin çok güzeldi!” diye yazdım. Bir sürü gülücük ve utanma şekliyle yanıt verdi. “Kime gönderecektin o resmi, erkek arkadaşına mı?” diye yazınca, “Benim erkek arkadaşım yok!” diyerek yanıtladı. Daha sonraysa, “Şey, yani ayrıldık!” diye bir ek yaptı. “Neden?” diye sorduğumda yanıt vermek istemedi, ama sonra erkek arkadaşının onu aldattığını, onu başka bir kızla konuşurken gördüğünü söyledi. O da bunun üzerine çocuğu terk etmişti.

Ayşe bana yazılırken ben de ona yazılmaya başladım. Tecrübesiz, henüz gözü açılmamış bir kızdı. Birkaç hoşuna gidecek sözün sonunda bana yeni bir resmini gönderdi. Dün akşamkine benzeyen bir resimdi bu da. Gene aynı siyah atleti vardı üzerinde. Telefonu iki eliyle tutarken gülümseyerek poz veriyordu. Ama ikinci gönderdiği resim müthişti. Telefonu biraz yukardan tutarak çekmişti ve yaşından daha olgun ve şişkin memelerinin çatalı tam karşımdaydı. Sutyen takmamıştı. “Süpersin!” diye yazdım. Bir sürü utanma şekli gönderdi ve çıktı, konuşmamız sona erdi.

Sikim kalkmıştı. Ayşe’nin taze, koklanmamış bedenini düşünüyordum. Çalışacak halim kalmamıştı. Bir sigara içtikten sonra yan tarafa geçtim. Hanife dikiş makinesinin başına oturmuş dikiş dikiyordu.

“Ne zaman buluşacağız, eve ne zaman gidiyoruz?” diye sordum. Olumlu bir söz beklerken, “Bugün Cumartesi, sokak kalabalık olur, gören olabilir!” dedi. “Nasıl olacak peki?” diye sordum bu sefer. “Ben ne bileyim, sen düşün!” dedi yeniden dikiş dikmeye başlarken.

Yatakta sikişmenin tadını almışken yeniden dükkânda ayaküstü yapmak istemiyordum. Bacanağımın Gazlıgöl taraflarında termal villası vardı. Kendisi İstanbul’da oturduğundan ancak yazın gelip kalıyordu. Anahtarın bir eşini bana vermiş, ne zaman istersek kalabileceğimizi söylemişti. Biz de yazın, bazen de hafta sonları ailecek gidip kalıyorduk. Aklıma hemen orası geldi. Bunu söyleyince, Hanife, “Delirdin mi, orası çok uzak!” diyerek tepki gösterdi. “Ne uzağı, yarım saat bile sürmez!” dedim.

Saat 11:00 olmuştu. “Ben arabayı alayım, sen 10 dakika sonra arka taraftaki marketin oraya gel!” dedim ve çıktım. Dükkânı kapattım. Arabayı anca hafta sonları kullanıyordum, o nedenle işyerinin yakınında bir otoparka koyuyordum. Arabayı alıp sözünü ettiğim marketin oraya gittim. 2-3 dakika sonra Hanife göründü, işaret edince bindi arabaya. “Benim başımı derde sokacaksın, birisi görecek diye ödüm kopuyor!” dedi telaşla. “Korkma, kimse tanımaz seni!” dedim ve yola koyuldum.

25-30 dakika sonra bacanağın villasına gelmiştik. Yakınlarda onunki gibi birkaç villa daha vardı ama kimsenin kimseyi göreceği yoktu. Garaj kapısını açıp park ettim. Garajdan evin içine kapı açılıyordu, oradan içeri geçtik.

Ev bir aydır boştu, en son bir haftasonu gelip kalmıştık. Bütün perdeler çekiliydi, eşyalar bıraktığımız gibi duruyordu. Hanife, evden ve içindeki eşyalardan etkilenmişe benziyordu. Sikişmek için gelmiştik ama o sağa sola bakıyordu durmadan. “Ne o, buraya etrafa bakmaya mı geldin?” diye sordum. “Senin bacanağının ensesi kalın herhalde?” dedi yanıt olarak. “Bırak şimdi bacanağı, hadi gel, yatak odası yukarda!” dedim ve üst kata çıkan ahşap merdivenleri gösterdim.

Hanife pardesünün eteklerinden tutarak merdivenleri çıktı, ben de peşinden. “Sağdaki kapı!” deyince kapıyı açıp odaya girdi. Yatağa, dolaplara ve ebeveyn banyosuna bakarken ben de açık duran perdeyi çektim sıkıca.

Soyunmaya başlarken, Hanife, “Çok zamanımız yok, hemen gitmemiz lazım!” deyince, “Sen buraya ateş almaya mı geldin?” dedim tepkiyle. Bir şey diyecek gibi oldu ama sonra çantasından telefonunu çıkardı. Birini arayınca, “Kimi arıyorsun?” dedim, bana sessiz olmamı işaret etti. Ayşe’yi aradı, “Kızım ben Halime ablalara geldim, beni merak etmeyin, sen kardeşlerinin yemeğini verirsin…” dedi. Bir süre daha konuştuktan sonra kapattı telefonu. “Yaman kadınsın!” dedim kahkahayla.

Hanife üzerindekileri çıkarttı tek tek. En son kenarları dantelli açık sarı bir külot ve beyaz sutyeni ile kalınca, “Bugün tanga yok mu?” dedim gülerek. Ben de sikimi sıvazlıyordum karşısında. “Senin karın tanga giymiyor mu?” dedi sutyenin kopçasını açarken. “Arada bazen giyiyor, ama senin kadar yakışmıyor ona!” dedim. “Bu külotu nerden aldın?” diye sordum külotunu indirirken. “Pazardan!” dedi yanıma uzanırken.

Sikim şaha kalkmıştı artık, Hanife sol elini sikime attı, gülümseyerek “Özledin mi beni?” diye sordu. “Hem de çok, dün yoktun, fena azdım!” dedim ve elimi memelerine attım. “Mübarek Cuma günü yapacak halimiz yok ya!” dedi sikimi sıvazlarken. “Bırak şimdi yorum yapmayı, 69 biliyor musun?” diye sordum. Gözlerime bakıp, “Ben 20 yıllık evliyim aslanım, sen elin sikinde 31 çekerken ben o işleri yapıyordum!” dedi ciddi bir sesle. “Helal olsun sana!” dedim kahkahayla.

Ablasının evindeki kirli yatak yerine şimdi tertemiz ve büyük bir yatağın üzerindeydik. Tatile geldiğimiz zamanlarda karımla sikiştiğimiz yataktı bu, yani bir yerde karımın yatağında sikecektim Hanife’yi. En son kaldığımız zaman da güzel bir sikişe imza atmıştık karımla.

Hanife üzerime ters şekilde çıktı ve hemen sonra deneyimini konuşturarak bir çırpıda sikimi ağzına alacak konuma geldi. Tabii kaymak gibi amcığı da tam yüzümün ve ağzımın ucundaydı. Hanife iştahlı saksosuna başlarken ellerimle göt yanaklarını ayırıp amını çıkardım ortaya ve dilimi uzattım, amını dondurma gibi yalamaya başladım. Hanife sikimi emmeyi bıraktı ve “Ihhh…” diye derin bir inilti çıkardı. Dolgun göt yanakları taş gibi sertleşti birden. Amının üzerinde, kasıklarında gezinen dilim onu adeta delirtiyordu.

Bir amına bir göt deliğine dil darbeleri atarken o da yeniden sikimi ağzına aldı. Amı ve göt deliği tertemizdi, rahatsız edici bir koku yoktu. Göt deliğinin ağzındaki kısa siyah kılları dilime batıyor ama umursamıyordum. Kasıklarında tek bir kıl tanesi bile yoktu, yeni tıraş ettiği belliydi.

Sikimi boğazına kadar alıyor, iştahla somuruyordu. Bense dilimi sıcak ve pembe amının içine olabildiğince sokuyordum. Amı kısa sürede ıslanıp kayganlaşırken sol işaret parmağımı soktum göt deliğine. Parmağımı içine sokup çıkartıyordum sürekli. Patlayacak hale geldim kısa sürede. Aynı şekilde Hanife de daha fazla devam etmek istemedi, sikimi emmeyi bırakıp, “Hadi, sik artık, çok fena azdım!” dedi yüksek perdeden.

Parmağımı çıkardım göt deliğinden. Hanife doğruldu ve bu sefer yüzü bana gelecek şekilde döndü. İşer vaziyette eğildi, sikimi tutup amına hizaladı ve benim bir şey yapmama gerek kalmadan oturdu. Sikim amına girmişti. Ellerini arkadan kalçalarıma attı ve o halde yaylanmaya, ileri geri sallanmaya başladı. Bense sallanan memelerini avuçladım. Hanife benden daha azgın ve istekliydi. Derin iniltiler çıkartıyor, gözlerini kapatıp dudaklarını emiyordu.

Ellerini göğsüme dayadı bu kez. Kıvrak bel hareketleriyle bir yılan gibi oynuyordu. Sikimi amında hapsetmişti Hanife. Ellerim memelerinde, belinde ve kalçalarında geziniyordu. Kadife gibi yumuşaktı teni. Öne doğru biraz daha eğildiğinde alttan pompalamaya başladım. Dudaklarımız kenetlendi bu arada. Ateşli bir halde öpüşüyorduk. Ara ara dudaklarımı emerken ısırıyordu da. Hanife’nin azgınlığı doruk noktasına çıkmıştı.

Onu kendime çektim ve var gücümle pompalamaya başladım. Sikim yağlanmış gibi kaygan amında gidip gelirken çıkan şiddetli ‘Şlap şlap şlap!’ sesleri yatak odasını çınlatıyordu. Hanife’nin sallanan memelerini emiyor, uçlarını dişliyordum bir taraftan da. O ara telefonum çalmaya başladı, ama o haldeyken telefona bakacak halde değildim elbette. Hanife’nin çıkardığı seslere, iniltilere karışıyordu telefonun sesi. Telefonun sesi kesilirken, “Kim bu?” diye sordu Hanife. Sikişin ortasında çalan telefon ikimizin de dikkatini dağıtmıştı. “Kimse kim, siktir et!” dedim, ama Hanife, “Baksana, kim bu?” dedi telaşla.

Durdum, odanın serinliğine karşın terlemiştim. Hanife üzerimden kalkarken montun cebindeki telefona baktım. Ayşe’ydi arayan, tam annesini sikerken aramıştı. “Müsait değilim, sonra ararım!” diyerek mesaj yazıp gönderirken, Hanife, “Kim o, karın mı?” diye sordu. “Hı hı, o!” dedim telefonu sessize alıp yeniden montun cebine koyarken. Ucuz atlatmıştım. Kazara telefonu Hanife alıp da ekranda kızının aradığını görse kim bilir neler olurdu?

Hanife, “Gidelim Allah aşkına, korkuyorum!” deyince, “Ne korkuyorsun, korkacak ne var?” dedim. Yatağın önünde ayakta duruyordu. Sikim kazık gibi önümde sallanmaya devam ederken, “Daha yeni başladık güzelim, nereye hemen?” dedim ve sikimi tutup, “Gel hadi, al şunu ağzına da devam edelim!” dedim gülümseyerek. Hanife yeniden itiraz edecek gibi olunca, “Bana bak sikerim belanı senin, al şunu ağzına, hadi!” dedim sesimi yükselterek.

Hanife bu kez itiraz etmedi, sessizce yatağa oturdu, önüne geçtim hemen. Sikimi tuttu dibinden ve ağzına aldı. Biraz önce amına giren sikimi önce yavaş yavaş sonra da iştahla emmeye, somurmaya başladı. Telefonun verdiği korkuyu hemen atlatmıştı Hanife. Sikimi boğazına kadar sokup çıkarıyor, kafasını dilliyor, dondurma gibi emiyordu. Saçlarını okşuyor, çekiyordum aldığım zevkle. Yeniden amına girmek için sabırsızlanıyordum. Hanife de benim gibi sabredecek durumda değildi, sikimi çıkardı ağzından, “Hadi, akşama kadar böyle mi yapacağız?” dedi tepkiyle. Hemen ardından da yatağa sırtüstü uzandı.

Bacaklarını dizlerinden bükerek iki yana açarken yatağın üzerine çıktım, ayrık duran bacaklarının arasında yerimi aldım. Sikimi tutup amının üzerine sürttüm biraz. “Hadi, sok artık şunu!” dedi Hanife sert bir tonda. “Tamam, sakin ol biraz!” dedim gülerek ve yavaşça amına soktum sikimi. Sikim dibine kadar amına girerken Hanife’den derin bir inilti çıktı. Dudaklarını emerken gözlerini kapadı.

Ağır bir tempoyla sikmeye başladım. Bir taraftan da memelerini avuçlayıp sıkıyor, emiyordum. Hanife’nin elleri sırtımda ve belimde geziniyordu bu sırada. Gittikçe hızlanmaya başlarken altımızdaki yataktan da sesler gelmeye başladı. Terli kasıklarımızın çarpışmasından çıkan ‘Şlap, şlap, şlap!’ sesleri gene odayı çınlatıyordu.

Kendimi biraz geri çektim, ellerimi dizlerinin arkasına attım ve kaldırdım bacaklarını. Bu halde daha hızlı ve güçlü şekilde pompalamaya başladım. Hanife bu şekilde sikilmekten büyük keyif almaya başlamış ve hırıltılı sesler çıkarır olmuştu. “Ihhh, sikkk, ohhh, sikkk, ımmm, sikkk…” deyip duruyordu. İki elini arkaya atıp, yatağın başlığını tutmuştu bu sırada.

Bir süre sonra ellerimi çektim, bacaklarını omuzlarıma attım. Bu halde sikmeye başladım. Daha büyük bir güçle pompalıyordum. Hanife’nin iniltileri en üst seviyeye çıkmıştı artık. Dolgun, iri memeleri yarak darbelerimle birlikte sallanıp duruyordu. Karnının, kalçalarının etleri löpürdüyordu. Omzumdaki bacakları da yarak darbelerimle birlikte göğsüme, omzuma çarpıp duruyordu. Bunun üzerine ayak bileklerinden kavradım. Son sürat boşalmaya doğru yaklaşıyordum artık. Yatağın gıcırtıları da sikişin şiddetiyle çoğalmıştı. Birden elektrik akımına tutulmuş gibi titremeye, sarsılmaya başladım. Döllerim sikimden amına akarken her bir kasım yay gibi gergindi. Son döl damlası akana kadar kaldım, amında gidip gelmeye devam ettim.

Sonunda çıktım amından. Hanife havada duran bacaklarını ağır ağır indirdi. Sikimin kafasında kalan dölleri amının dudaklarına sürttüm. Biraz doğruldu, sırtını yatağın başlığına yasladı. Bakışları üzerimde geziniyordu. “Hayırdır, niye öyle bakıyorsun?” diye sordum yanına uzanıp başımı memelerine yaslarken.

Saçlarımı okşadı bir süre. Sonra da, “Faruk Pazartesi geliyor!” dedi. Başımı kaldırıp, “Pazartesi mi, hani bir hafta kalacaktı?” diye sordum. Bunu duymak hiç hoşuma gitmedi. “Öyle dedi geçen gün, ama dün akşam arayıp Pazartesi geleceğini söyledi. Yarın cenaze evinde yemek verecekler, gece de binecek otobüse. Yani anlayacağın bu son sikişmemizdi!” dedi.

Az önce yaşadığım keyif ve zevk yerini derin bir hüzne bıraktı. “Ben seni bırakmam, kocan gelmiş gelmemiş umurumda değil. Bırakmam ben seni bu saatten sonra!” dedim ve büyük bir istekle dudaklarına yumuldum. İnce, pembe dudaklarını emerken Hanife omzumdan tutup geriye itti beni.

“Koray, konuşmuştuk bunu seninle. Ne yapmaya çalışıyorsun sen Allah aşkına? Kocam gelecek diyorum sana. O geldikten sonra bu şekilde devam edemeyiz, unutacaksın beni, anladın mı, unutacaksın!” dedi. Oysa onu unutmam mümkün değildi bu saatten sonra. Kollarından tuttum sıkıca, “Bu saatten sonra bizi ancak ölüm ayırır!” dedim. Hanife sözlerim karşısında sinirlendi, beni var gücüyle itti ve bir hışımla kalktı yataktan.

“Manyak, ne dediğinin farkında mısın sen? Sana güvenmekle hata yaptım, adam sanmıştım seni!” dedi söylenerek ve yerde duran külotunu aldı. Giyinirken, “Neden anlamıyorsun, seviyorum seni, bırakmak istemiyorum, niye anlamıyorsun?” dedim adeta yalvarırcasına.

Öfkeyle, “Asıl sen anlamıyorsun, benim başımı belaya sokacaksın. Zaten biri öğrenecek diye ölüp ölüp diriliyorum, nedir senin derdin. Eğer beni gerçekten seviyorsan beni bırakırsın, zarar görmemi istemezsin. Tamam, ben de seni istedim, ben de hoşlandım senden ama hepsinin bir sınırı var!” dedi sutyenini bağlamaya çalışırken.

Karşımda öylece giyinip gitmesine seyirci kalamazdım. Fırladım yataktan, kolunu tutup, “Hanife, lütfen, konuşalım, böyle bırakıp gitme beni, bu şekilde kesip atma!” dedim, ancak Hanife hiç oralı olmadı.

Üzerini giyinmeye devam ederken, ona, “Eğer beni böyle bırakıp gidersen o görüntüleri internete koyarım!” dedim. Beyaz yüzü birden kıpkırmızı oldu, “Sen onları silmedin mi?” dedi dişlerini sıkarak. “Tabii ki silmedim!” dedim. “Bana sildim demiştin!” deyince, “Ben sana hiçbir zaman sildim demedim, silerim dedim ama silmedim!” dedim yanıt olarak.

Az önce öfkeyle konuşuyorken şimdi yalvarmaya başladı. “Koray, ne olur, kulun kölen olayım, böyle şeyler yapma, beni seviyorsan yapma bunu, ne olur kurban olayım yapma!” dedi gözlerinden yaşlar süzülürken.

Hanife’yi üzmek yapacağım en son şeydi, ama beni birdenbire böyle bırakmasını da kabullenemiyordum. Kocası gelince onu bırakabileceğimi sanmıştım, ama iş gerçeğe binince yapamayacağım ortaya çıkmıştı.

Hanife gözyaşları içinde hem konuşuyor hem de giyinmesine devam ediyordu. Kendisini bırakmam için yalvarıyordu. Bense öylece çırılçıplak duruyordum. Sonunda tamamen giyindi, elleriyle gözyaşlarını sildi.

“Eğer öyle bir şey yaparsan seni de kendimi de öldürürüm!” dedi sert bir sesle. Kolundan tuttum yine, ama alttan alarak, “Bu lafları bırak, böyle hemen kesme, yok etme bu ilişkiyi. Beni yüzüstü bırakıp gitme, senden sadece bir şans istiyorum, sen de hoşlandın benden, kendin söyledin. Arada fırsat buldukça beraber olalım, başka bir şey istemiyorum!” dedim. Ancak Hanife cevap yerine aynı sözleri tekrarlamakla yetindi.

Sonra da, “Hadi giyin artık, beni evin yakınlarında bir yerde indirirsin!” diyerek yerde duran kıyafetlerimi gösterdi. “Madem bu kadar kararlısın, bari bugünü bu kadar kısa kesmeyelim!” dediğimde yüzüme baktı anlamamış gibi ama anladığı belliydi. “Koray, bak uzatma artık, gidelim hadi, zaten buraya gelmemiz bile hataydı!” deyince dayanamayıp kolundan tuttum sıkıca ve “Nedir ulan senin derdin, adam gibi konuşmaktan anlamıyor musun?” dedim.

“Kolumu bırak, kendine gel!” deyince, kolunu daha da sıkıp, “Öyle hemen çekip gidemezsin, ne zaman gelip ne zaman gideceğine ben karar veririm, anladın mı!” dedim biraz da bağırarak. Elimden kurtulmaya çalışırken, “Orospu çocuğu bırak kolumu!” dedi öfkeyle. Küfretmesine aldırmadım ama kolunu da bırakmadım.

“Geç şöyle, domal, götten sikecem seni, geçen günkünden bir bok anlamadım!” dedim onu yatağa doğru iterek. Yeniden itiraz edecek olduğundaysa suratına sağlam bir tokat attım. Tokadın çıkardığı ses yatak odasını çınlatırken yatağa yüz üstü düştü. Az sonra doğrulurken bir eliyle yanağını tutuyordu. Burnunun ucundansa hafif bir kan geliyordu.

Hanife bir şey diyecek gibi oldu ama söyleyecek gücü bulamadı kendinde. Bir travma yaşıyordu. Ona görüntülerden bahsedip benimle olmasını söylediğim zamanki gibi bir şoktu bu. Sadece tokadı yiyen sol yanağı değil tüm yüzü kızarmıştı.

“Kalk hadi ayağa, ben ne dersem onu yapacaksın!” dediğimde önce sessiz kaldı ama sonra kalktı ayağa. Kızaran gözlerinde nefret vardı ama karşı koyacak halde değildi. Kendini kapana kısılmış gibi hissettiğinden emindim.

Yeniden soyunmaya başlarken sikişimizin ikinci perdesi de açılıyordu…

Ablamla Tatil

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ablamla Tatil

Evin iki çocu?uyuz ablamla aram?zda pek ya? fark? yoktu.Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisans için ABD ye gittim bu iki y?l içinde ablam evlenmi?ti ben derslerimden dolay? gelemedim dü?üne,e?itimim bitikten sonra Türkiyeye döndüm Egenin güzel bi ?ehrinde oturuyoruz oldukçada maddi durumumuz iyi eve geldiimde ablam?n k?sa sürede bo?and???n? ö?rendim ?iddetli geçimsizlik.Ablamla . aram?z çok iyiydi karde? de?il sanki arkada?t?k her türlü konuyu rahat konu?urduk.Ablam?n moral bozuklu?u,benimde deniz özlemimden dolay? annem ablan? al tatile ç?k?n dedi onada snada iyi gelir dedi.Temmuz ortas?yd? antalya beldibinde bi tattil köyüne gittik.Ak?am üzeri vard?k otele birer du? al?p giyinip yeme?e geçtik ilk önce onun evlili?inden bagsettik hatalar?n? anlatt? bi süre üzüldü ama iyik**e bo?anm???m dedi,sonra konu benim ABD e?itimime geldi uzun uzun anlatt?m bu s?rada iki karde?te rak?lar? yuvarl?yorduk bana oran?n k?zlar?n? sordu isteristemez erkek oldu?umu bayanlarla beraber oldu?umu ama ençok zencilerden ho?land???m? söyledim bi anda bana i?ete erkek olman?n avantajlar? bunlar dedi biz yapsak laf olur erkek yapsa çapk?n olur dedibicevap vermedim güldüm geçtim.Saat ilerledikten sonra diskoya geçtik slow bi parça çal?yordu kalk dans edelim dedi kalktk ellerini boynuma att? bende beline gözleri gözlerimdeydi sordum niye bu bak??böyle diye ke?ke karded? olmasayd?k dedi neden dedim çok tatl?s?n her bayan senle olmak isterdedi ?a??rd?m bende ?akadan espiri yapt?m bu gece istersen karde? oldu?umuzu unutal?m yeni evli bir çift gibi davranal?m dedim ama ablam bu sadece bir yre kadar dedi ileri gitmek yok dedi saatlarce birbirimize kenetlenip dans ettik a?kdolu sözler söyledik ama tabi sonuçta karde?tik sonra odam?za geçtik bir tekli bir çift ki?ilik yata vard? ben tek ki?ili?e yatay?m dedim sen büyük te yat dedimablamsa hani evliydik dedi oyunu bozuyoruz mu dedi beraber yatacaz dedi sadece iç çama??rlar?m?zla yatt?k ablam gülmeye ba?lad? ne gülüyorsun dedim sadece sevi?elim ama kesinlikle il?ikiye girmeyelim dedi a??r? derecede ?uh bi kad?nd? titreyerek dudaklar?na yap??t?m dedil gibi öpü?üyorduk bende baks?r onda sadece kilot ve sütyen vard? sütyenini ç?karmak istedi?imi söyledim ç?kar dedi çkard?m enfes gös?üsleri vard? öpmeye yalamaya ba?lad?m ablam kendinden geçiyordu ben ise bu i?in sonunu dü?ünüyordum elimi kad?nl???na att?m yapma ltf dedi sadece sevi?iyoruz a?k?m dedim orn?da öpmek yalamak istiyorum en az?ndan böyle bo?alal?m dedim ikna oldu ç?kartt?m külodunu benim baks?r?da ç?kard?m kad?nl???n? yalamaya ba?lad?m iyice delirmeye ba?lad? benim kini yalamak istermisin dedim döndü yalamaya ba?lad? acemi oldu?u belliydi sonra 69 pozisyonuna getirdim o benimkini ben onun kini ablam bo?ald? titreye titreye ama devam ediyorduk sonra çevirdim s?rt üstü yat?rd?m yava? yava? üzerine do?ru ç?kt?m dudaklar?nda öpüyordum yaln?z . ayakl?r? düzdü bana o pozisyonu vermemeye çal???yordu kula??na f?s?ldad?m abla olan oldu bundan sonras?nada devam edlim dedim ses vermedi ellerimle dizlerini kald?rd?m penisimi o muhte?em kanl???na denk geitrdim yava? yava? sokmaya ba?lad?m bira biraz derken hepsi içindeydi art?k deliler gibi ?iki?iyorduk denemedi?imiz pozisyon kalmad?.Sonra yatt?k sabah kalkt???m?zda ilk dedi?i kelime kad?n olu?umu hissettirdin t?kr ederim a?k?m oldu on be? gün tatilde kar? koca hayat? ya?ad?k tatil bitti ben büyük bi ?ehirde üst düzey bi bankac? olarak i?e ba?lad?m ablam ne zaman beni istese uça?a atlay?p geliyor y?llad?rda bu ili?kimiz devam ediyor birbirimizi mutlu ediyoruz.

Bir Gencin Hikayesi: Boşalamamak(1)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir Gencin Hikayesi: Boşalamamak(1)
Merhabalar ben Çanakkale’den Metin. Öncelikle kendi ismim dahil hikayede kullanılan isimlerin tümü değiştirilmiştir. Kurgu veya abartı değil, ilk seferden bugüne kendi seks yaşantımdır.

Orta okul yaşantım asosyal ve bilgisayar başında geçmişti. Bayağı da şişmandım. Günde beş öğün yemek yer, yedi posta 31 çekerdim. Kimseyle pek diyaloğum olmaz, ama insanlar tarafından kötü de bilinmezdim. Hatta bilinmezdim, bazen ben yokmuşum gibi davranıyorlar gibi gelirdi. Ama bu abazanlığım kendi dünyamda idi. Gerçekte gayet kibar ve bir o kadar çekingen bir erkektim. Fark ederlerse hakkımda kötü düşünürler diye beğendim kızları bile kesmezdim. Fakat liseye geçtiğimde bunların geride kalma süreci de başlamak üzereydi.

2011 yılında lisenin ilk senesindeydim. Bahçede bir kız görmüş, ondan etkilenmiştim. O da benim gibi tek başına dolaşır, aykırı takılırdı. Kısa saçlı, biraz gotik bir havası vardı. Belki de kendime benzetmiştim. Aradan bir yıl geçti. Ciddi ciddi bir yıl boyunca kızla hiç bir iletişimim olmadı, öyle aşık falan da değildim sadece beğeniyordum. O yılın yaz tatilinde ise elektrik gitar çalmaya başlamış, kendimi geliştiriyordum. Okul başladığında bir okul müzik grubu kurulmuş ve ben de gitarist olmuştum. Aman tanrım, o da ne! O gotik kız grubun solistiydi. O gün tanıştık Duygu ile. Başlarda arkadaşça başlayan ilişkimiz, benim yavaş ve bir o kadar ürkek adımlarım nedeniyle yavaş ilerlemiş dört ayın sonunda sevgili olmuştuk.

Şunu belirtmeliyim ki o güne kadar ilişkilerim olmuştu, ama öpüşmek ve ufak elleşmeler dışında ileri gitmemiştim.

Annem ve babam gündüzleri çalıştığı için bazen Duygu ile okuldan kaçar bize giderdik. Her iki liseli sevgilinin yalnız kaldığında yaptığı gibi yiyişir, elleşirdik. Fakat o bu konuda benden daha rahattı, ve bu rahatlığı ikizler burcu olan benim piçlik damarımı kabartmıştı. Bazen film izleriz diye eve çağırıyor, arkasından sarılıp dayıyor, piç piç zevke getirmek için ensesine sıcak nefesimi üflüyordum. Biz 5-10 gün boyunca her gün okuldan kaçıp bizde sevişmeyi alışkanlık haline getirmeye başladık.

Bir gün -ki her şeyi başlatan ilk kıvılcım günü- yine bizdeydik. İşe koyulmuş, yatakta öpüşüyorduk. Boynunu öpüyor, okul gömleği üzerinden memelerini elliyordum. Daha önce hiç cesaret etmediğim bir şekilde o gün gömleğinin yakalarını açmaya cesaret edebildim. Ortalama bir liseliye göre büyük memeleri vardı. Hiç vakit kaybetmeden yumulmuştum. Erkekler beni anlayacaktır, gerçekten uzun süre porno izlediğinizde ilişkiye girerken hiç acemilik çekmiyorsunuz. Nerede ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Duygu sırtüstü yatıyor, bense hemen yanında yan dönmüş kalkmış sikimi pantolon üzerinden bacağına temas ettiriyor, bir memesini yalarken diğerini de avucumla boş bırakmıyordum. İnlemeleri hala kulaklarımda. Ama bu durum çok sürmedi, kendini geri çekti ve kendimizi tutamamamızdan korktuğunu söyleyip daha fazla ileri gitmememizi söyledi. Ben de zorlamadım.

Ama bir kere o kıvılcımı almıştı. Hemen ertesi günü yine kaçmış bize gelmiştik. Bu seferki sevişmemiz çok daha ateşliydi. Aynı yollardan geçmiş, yine kalkmış sikimle göğüslerine hizmet ediyordum. Fakat bu sefer çok daha ateşliydi, elini sikime atıyor pantolon üzerinden kavrıyordu. Ben bundan cesaret alarak daha da aşağı inmek istedim, porno filmlerden öğrendiğim gibi. Yukarıdan aşağı yavaş yavaş, kadınının her santimetresini öpüp yalayarak inmeliydin. Pantolonunun düğmesini açarken yüzüne bakmıştım, yüz ifadesini görmeliydim. Eğer benim zorlamamla olacaksa olmamalıydı. Ona değer veriyordum. Ama hiç bir tepki yoktu. Ben de aynı şekilde devam ettim. İçinde pembe bir külot vardı, amının sularından ıslanmıştı. Pantolonla beraber onu da tuttum, ikisini tek parça halinde çıkardım. Harika bir görüntü vardı karşımda. Amı tıraşlıydı. Belli ki bugünü planlamıştı. Vakit kaybetmeden kafamı daldırdım. Deliğinden başlayıp en üste klitorisine kadar yalıyordum, deliğini yalarken burnumu da amına sürtüyor, klitorisini uyarıyordum. Resmen çıldırıyordu, fakat daha çok çıldıran biri vardı; ben! Sikim pantolonu delecek, özgürlüğünü ilan edecek kıvama gelmişti. Ayağa kalkıp ben de pantolon ve boxerımı tek parçada çıkardım. Buralardaki çoğu erkek gibi sikim 20-25 cm demek isterdim, ama hikayenin başında kurgu olmadığını söylemiştim. Sikim çok büyük, çok kalın değil. Çok küçük veya çok ince de değil. Şu an 17 santimetreydi, tahminen o zamanlarda 14-15 santimetredir.

Artık ikimiz de çıplaktık ve ben tekrar amını yalamaya devam ediyordum. Ama artık iş en zevkli kısma gelmişti ve hazır mısın diye sordum. Bakire olduğunu söyledi. Ben de yine içimdeki piçliğim ve porno bilgim sayesinde anal seks teklif ettim. Canının yanıp yanmayacağını sordu. Ben de yavaş olacağıma söz verdim. Onayı aldığımda hemen yatak odasından annemin kremlerinden birini kaptım ve geldim. Sikime ve götüne bolca sürdükten sonra parmağımla biraz oynadım. Daracık deliğe dokunmak bile o anda boşaltacaktı beni. Parmaklamama izin vermedi, ben de yanına geçtim ve kaşık pozisyonu aldık.

Sol elimi altından geçirmiş, amına atmıştım. Sağ elimle de sikimi tutuyordum. Sikimi hizaladıktan sonra deliğe dayadım. Kremlendiği için hiç zorlanmadan kafasını soktum. Fakat sadece kafasını sokmamla bile nefes alışverişi değişmiş, aşkım acıyor diye söylenmeye başlamıştı. Zevke getirmek için amıyla oynuyor, boynunu öpüyordum. Buradan geri dönmeye niyetim yoktu. Geçecek aşkım, geçecek bebeğim dayan biraz vesaire klasik sakinleştirme sözleri sarfederek dikkatini götünden uzaklaştırmaya çalışıyor, bir yandan da sikimi yavaşça ilerletiyordum. Sonuna kadar köklemem çok sürmedi. O anda aldığım zevki tarif edemem. Sağ elimi de sikimden çekmiş, elimi yukarıdan memesine atmıştım. Kollarımla vücudunu iyice sarmış, sabitlemiştim. Yavaşça pompalamaya başladım. Başlarda hala acıdığını söylüyordu. Pompalama hızımı onun tepkisine göre artırıyordum. Evet, o da zevk almaya başlamıştı. Amındaki elimde hissettiğim sıvı artıyor, parlak amcığı giderek daha da sulanıyordu. İnleme seslerimiz birbirimize karışıyor, evin boş olması sebebiyle hiç çekinmiyorduk. O sırada bir şey fark ettim ki, seks gerçekten türk erkeklerinin abarttığı kadar aşırı bir şey değildi. O kadar da zevkli değildi. Aklımdan bunlar geçerken hala pompalıyordum, ama aradan yarım saate yakın bir zaman geçmişti. Benim boşalmaya niyetim yoktu, bununla beraber Duygu da tekrar acıyor diye yakınmaya başlamıştı. İçinden çıktım ve ona bakarak 31 çekmeye başladım. İki dakika sonra memelerine boşaldım ve kalkıp beraber duş aldık.

O gün benim için gurur kaynağı olan ilk sevişmede 30-40 dakika dayanmak, aslında benim mastürbasyon bağımlılığımdan kaynaklı hissizliğimin ilk keşfiydi. Yazarken bu sahneler aklımdan geçti. İlginç ve güzel zamanlardı. Tekrar devam edeceğim, sonra görüşmek üzere.

Ben Neriman 32 yaşında bir ev kadınıyım

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Neriman 32 yaşında bir ev kadınıyım
Merhabalar, ben Mersin’den Neriman. 32 yaşında bir ev kadınıyım. Kocamla 12 yıllık, sıradan bir evliliğimiz var. Siz de tahmin edersiniz ki yıllar geçtikçe evlilikler monotonlaşıyor ve bununla birlikte seks hayatı da heyecanını kaybediyor. En azından bizimkisi öyle bir hale geldi 12 yıl süresince.
Hele son 3-4 senedir, kocamla neredeyse hiç sikişmiyoruz. Cinsel yönden ihtiyaç duyunca, kendi kendimi tatmin ediyorum. Son zamanlarda sekse olan isteğim iyice arttı ve öyle bir hale geldi ki, uydudaki yabancı seks kanallarını seyretmeye başladım. Filimlerde sikişen bir çift gördügüm zaman, elim ister istemez amıma kayıyor ve kendi kendimi parmaklamaya başlıyorum. Bunu yaparken gözlerimi kapatıp yakışıklı bir erkek olan komşumuzla sikiştiğimi hayal ediyorum hep. Karşı komşum (Murat, 24 Y.), aylardan beri aklımdan hiç çıkmıyordu.

Birgün kocam kahveye okey oynamaya gitmişti ve herzamanki gibi kahvehane kapanmadan eve gelmeyeceğini biliyordum. Kararımı verdim, uzun zamandan beri kafamı meşgul eden “Komşumla Seks” fantazimi bugün gerçekleştirecektim.
Tüm cesaretimi topladım ve zile bastım. Komşum (Murat) kapıyı açıp beni içeriye davet ettikten sonra salona geçtik. Salonda bilgisayar açıktı ve ekranda yarak yalayan kadınların resimleri görünüyordu. Murat, benim bilgisayarı gördüğümü farkedince, utancından renkten renge girdi ve hemen bigisayarın önüne dikildi, ekrandaki seks resimlerini saklamak için. Bir elini arkaya götürdü ve el yordamıyla bilgisayarı kapatacak düğmeyi arıyordu.

Ben hemen müdahele ettim, “Kapatma kapatma, ne güzel resimler canım, niye kapatıyorsun, bırak açık kalsın gözümüz gönlümüz açılsın biraz!” dedim ve kolundan tutup kendisini ekranın önünden çektim ve resimlere dikkatlice bakmaya başladım.
Murat kem küm etmeye başladı: “Bekarlık işte… yalnız yaşayınca böyle oluyor işte…” gibisinden. Ben de hemen, “Ben evliyim de ne farkı var sanki…” gibi laflar ettim.

Murat biraz rahatlamıştı ve seks konusundaki muhabbetimiz iyice koyulaşmıştı. Murat’tan rica ettim ve bilgisayardaki diğer tüm seks resimlerine bakmaya başladık. Elim ister istemez yine yavaşça amıma kaydı ve amımı okşamaya başladım. Gülümseyerek Murat’a ve önüne bakıyordum. Eşofmanın altından siki kıpırdamaya ve yavaşça sertleşmeye başlamıştı. O’da benim amıma ve elimin hareketlerine bakıp sikini ovalamaya başladı. Siki kazık gibi olmuştu, nerdeyse eşofmanını yırtacaktı.

Daha fazla dayanamadım, hemen Murat’a yaklaştım ve eşofmanını boksör şortuyla birlikte aşağıya indirdim. Sikini ve taşşaklarını biraz elimle okşadıktan sonra ağzıma aldım ve emmeye başladım. Gırtlağıma kadar sokup sokup çıkarıyordum. Murat bir heykel gibi dikiliyor ve gelmemek için kendisini tutuyordu. “Rahat olmasını ve ağzıma boşalmasını” söyledim. Bir kaç saniye sonra öyle bir geldi ki, dölleri ağzımın kenarlarından taşmaya başladı. Yutabildiğim kadarını yuttum, kalanlarını son damlasına kadar dilimle bir güzel yaladım.
Murat iyice bir kendinden geçmisti, “Ben de senin amını yalamak istiyorum!” dedi ve eteğimi yukarıya kaldırıp külodumu aşağıya indirdi ve çıkardı. Beni kanepeye sırtüstü yatırdıktan sonra bacaklarımı ayırdı ve diliyle amımı yalamaya başladı. Sonra parmağını amıma sokup çıkarmaya başladı. Parmağını öyle bir kullanıyordu ki neredeyse gelmek üzereydim. Bileğini tuttum ve artık durmasını söyledim, durdu.

Doğruldum ve sikini tekrar ağzıma alıp yaladım emdim. Aradan iki saniye geçmeden siki yeniden kazık gibi oldu. “Beni sikmeni istiyorum!” dedim. Beni yere yatırıp bacaklarımı ayırdı ve yavaşça sikini nemlenmiş amıma soktu ve girip çıkmaya başladı. Heyecandan ölecek gibiydim. Yaklaşık yarım saat kadar sikti beni ve amıma boşaldı. Bu yarım saatte ise ben ardı ardına defalarca orgazm oldum. Her saniyesinden devasa zevk aldım.
Ardından birer keyif sigarası içtikten sonra oradan ayrılıp kendi dairemize geçtim. Banyo yapıp yatağa uzandım ve kocamın eve dönmesini bekleyerek uykuya daldim.
O günden beri, kocam nezaman kahvehaneye gitse, ben de ardından karşı komşum Murat’a geçiyorum ve kendimi siktiriyorum…

Kocamın yine kahveye gittiği bir akşam üzeri karşı komşum Murat’ı aradım, nasılsın gibilerden. O da bana “Bir süprizi olduğunu, acilen gelmemi istediğini” söyledi. Ben hemen üzerime fıstık yeşili badi, içime sütyen giymedim dolgun göğüslerim belli olsun diye, altıma da siyah tayt’ımı giydim. Tayt’ın altına da nasılsa sikişeceğim diyerek külot giymedim. Karşıya geçtim, komşum Murat’ın ziline bastım. Murat kapıyı açtı, “Sevgilim hoşgeldin.” deyip dudaklarımdan öptü. Salona girdiğimde, içeride yabancı iki erkek daha vardı…
Ben şaşırdım, “Murat hayrola, kim bunlar?” diye sordum. Murat, “Sevgilim, bunlar arkadaşlarım Mehmet ve Ali…” dedi. Adamlar ayağa kalkıp, “Memnun olduk…” diyerek ellerini uzattılar. “Ben de memnun oldum.” dedim. Murat arkadaşlarına “Siz oturun biz geliyoruz.” deyip, bana da “Sevgilim benimle biraz mutfağa gelirmisin?” dedi. Beraber mutfağa vardık. “Sevgilim merak etme, sırdaş arkadaşlar… Seni bugün yarrağa doyuracağız hep birlikte…” dedi.

Sanki içimde bir yangın vardı, nasıl olacak diye düşünürken salona geçtik. Yere büyükçe sünger bir yatak serdiler. Ali bana yaklaştı ve dudaklarımdan başladı öpmeye. Murat memelerimi okşuyordu. Mehmet ise popomu okşamaktaydı. Ben bir yandan seviniyorum, bir yandan da, hala nasıl olacak diye düşünüyordum.
Ali badimi ve taytımı sıyırdı. Mehmet çoktan soyunmustu, yarağı fazla büyük değildi ama damarlıydı. Ben hemen eğilip Mehmet’in yarağını ağzıma aldım. Beni yere yatırdılar. Mehmet çömelik bir vaziyette ağzıma yarağını vermiş yalatıyor, Ali amımı yalıyor, Murat ise sikini elime vermişti. Durum çok nefisti, aynı anda üç tane sik. Ohhh!

Mehmet’in sikini, foterlerini dişleye dişleye yalıyordum, ağzıma sığıyordu. Mehmet iyice kasılmaya başlamıştı ve ağzımdan sikini çıkarıp yere yattı, ben de hemen sikinin üzerine oturdum. Bir yandan altımda sikiyor, bir yandan da memelerimi avuçluyordu ben zıplarken.

Ali “Bak bakalım Neriman, bunu beğenecen mi?” diyerek ağzıma sikini uzattı. Aman tanrım, o ne? Bu Murat’ın sikinden hem kalın, hem de büyüktü! Hiç böyle bi sik görmemiştim. Başını dahi ağzıma zor aldım, dilimle sikinin etrafını yalıyordum. Mehmet ise hızlı hızlı zıplatıyordu, popomdan kavrıya kavrıya alttan amıma sokuyordu. Sonra “Gelecem galiba…” diyerek beni üzerinden indirdi. Bacaklarım açık bir vaziyette, tekrar sikini ağzıma verdi, yalıyordum.

Boş kalan amıma bu sefer Ali soktu o büyük yarrağını. Bir müddet sonra amım parçalanıyordu sanki, o acıyla Mehmet’in sikini ısırmamla beraber, Mehmet ağzıma patladı. Ali, hızlı hızlı amıma köklüyordu büyük yarağını. O yüzden kaçamıyordum da. Ağzım dölle dolmuştu ama ben hala yalıyordum. Ali öyle seri sikiyordu ki, bağırmamam için ağzımı eşarpla baglamışlardı. Az sonra Ali yere uzandı ve beni üstüne oturttu. Zor alıyordum. Zaten tamamıyla oturamıyordum sikinin üzerinde.

Bu arada Murat göt deliğimi yalıyordu. Niyetini anladım, kesin beni götten sikecekti. Bi ara “Lütfen, dayanamam yapma!” dedim, ama ne mümkün, çoktan sikiyle göt deliğime masaj yaptırıyordu bile. Ali’nin üzerine iyice yattim, popomu dışarı iyice çıkarttım. Boşuna direnemezdim, “Kendin ettin kendin buldun kızım.” dedim kendi kendime.

Murat sikini göt deliğime hızlıca yerleştirdi. Canım çok yanıyordu. Ağzım kapalı olduğundan onlar ne dediğimi anlamıyordu, ama ben mahvoluyordum. Hem amım, hem götüm aynı anda ve hemen hemen aynı tempoda sikiliyordu. Mehmet ise kanepeye oturmuş sikiyle oynuyordu.

Ali’nin bir işaret etmesiyle Murat götümden çıktı. Beni domalttılar. Ali “Sana bunu götüne sokacam, hayatın boyunca unutamayacan!” diyerek, göt deliğime sokmaya çalışıyordu. Murat popomun yanaklarını elleriyle ayırıyor, Ali ise hala yerleştirmeye çalışıyordu. Ama zar zor ucu ancak girdi ve çok canım yanıyordu. Tanrım neydi bu? Ali’nin siki, insan siki değil, sanki at siki idi.

Ali, işini bilir edası ile yavaş yavaş, çeke soka, sikiyordu ve hızlanmaya başladı. Bir yandan da popomu tokatlıyordu, sanırım popom iyice kızarmıştı. Biraz sonra “Geliyoruuum…” diyerek, içime bir volkan gibi akıttı ve sikini çıkardı. Tam ben bitti derken, Murat yerleştirdi sikini götüme, o başladı pompalamaya.
Murat’la daha evvel çok sikiştiğimiz için, beni nasıl sikeceğini biliyor, seri sikiyordu. Aynı anda da memelerimi okşuyordu ve biraz sonra sarsılmaya başladı ve sikini götümden çıkartıp belime döllerini boşalttı.
Harikaydi ama götüm yanıyordu.

Bir numara yapmam lazımdı, yoksam bu üç adam beni sike sike öldüreceklerdi. Onlara “Banyoda temizlenip geleyim…” dedim. Banyoya giderken cebimi de yanıma aldım. Amımı götümü temizlerken, kendi cebimden, sanki beni arıyorlarmış gibi müzik çaldırdım ve sanki kocamla konuşur gibi yaptım. Telefonu kapatıp banyodan çıktım ve “Ya kocam olacak bu adam delirtecek beni…” dedim. Murat “Hayırdır sevgilim?” dedi. “Ya kocam 15 dakikaya kadar eve gelecekmiş, bir isteğimin olup olmadığını soruyor. Benim artık eve gitmem lazım, bana müsade.” dedim.

O sırada Mehmet ayağa kalkıp “Nereye gidiyon, dur hele, o güzelim götünden bana da birkez ver!” demez mi. “Verirdim ama vaktim yok hayatım, başka sefere…” deyip kandırdım ve onlardan ayrıldım. Napiim, canım çok yandıydı…

Götümün acısı 10 günde geçmedi, çok feci sikmişlerdi. Ha bu arada, zaman zaman gene veriyorum, ama aynı anda üç kişiye değil, öyle anlaşma yaptım Murat’la. Napiim, sik yemesine bayılıyorum.
Kimbilir belki size de bir gün veririm, kısmet… Tüm sikici erkekleri öpüyorum!

Bir yandan da popomu tokatlıyordu, sanırım popom iyice kızarmıştı. Biraz sonra “Geliyoruuum…” diyerek, içime bir volkan gibi akıttı ve sikini çıkardı. Tam ben bitti derken, Murat yerleştirdi sikini götüme, o başladı pompalamaya.

Murat’la daha evvel çok sikiştiğimiz için, beni nasıl sikeceğini biliyor, seri sikiyordu. Aynı anda da memelerimi okşuyordu ve biraz sonra sarsılmaya başladı ve sikini götümden çıkartıp belime döllerini boşalttı.
Harikaydi ama götüm yanıyordu. Bir numara yapmam lazımdı, yoksam bu üç adam beni sike sike öldüreceklerdi. Onlara “Banyoda temizlenip geleyim…” dedim. Banyoya giderken cebimi de yanıma aldım. Amımı götümü temizlerken, kendi cebimden, sanki beni arıyorlarmış gibi müzik çaldırdım ve sanki kocamla konuşur gibi yaptım. Telefonu kapatıp banyodan çıktım ve “Ya kocam olacak bu adam delirtecek beni…” dedim. Murat “Hayırdır sevgilim?” dedi.

“Ya kocam 15 dakikaya kadar eve gelecekmiş, bir isteğimin olup olmadığını soruyor. Benim artık eve gitmem lazım, bana müsade.” dedim.

O sırada Mehmet ayağa kalkıp “Nereye gidiyon, dur hele, o güzelim götünden bana da birkez ver!” demez mi. “Verirdim ama vaktim yok hayatım, başka sefere…” deyip kandırdım ve onlardan ayrıldım. Napiim, canım çok yandıydı…

Götümün acısı 10 günde geçmedi, çok feci sikmişlerdi. Ha bu arada, zaman zaman gene veriyorum, ama aynı anda üç kişiye değil, öyle anlaşma yaptım Murat’la. Napiim, sik yemesine bayılıyorum.
Kimbilir belki size de bir gün veririm, kısmet…

Cinsel Hayat-4 (Lise)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Cinsel Hayat-4 (Lise)
Önceki hikayeler için ; http://xhamster.com/user/amanbea/blog/1.html

Bu sefer fazla bekletmeden yazmaya devam ediyorum. Bu arada yalan söylüyorsun kanıtla diyen bazı akıllı arkadaşlar var. Kimseyi inandıracak değilim. İnanmıyorsanız siktirip gidin okumayın.

Elena varken cinsel hayatım tavan yapmıştı.Elena ve Kostasın gidişi beni bi anda boşluğa düşürmüştü. Alışmıştım onlara diyebilirim. Cuma günü gitmişlerdi . Gittikleri hafta sonu pelinden ne mesaj ne arama bişey hiç bişey gelmemişti.Mesaj attım bi iki defa ama dönmedi. Oysaki daha bi kaç gün önce sevişmiştik. Kaçıyor muydu acaba benden diye kafaları yemek üzereyken pazartesi okula gittim. Hemen sınıfa baktım pelini göremedim. Nerdeydi bu kız arıyorum açmıyor mesaj atıyorum cevap yok. Sınıftaki ortak arkadaşımız olan kızlara sordum pelin nerde ya göremedim dedim. Onlarda bir şey bilmiyormuş. Okul çıkışını zor ettim. En son çare evlerine gidecektim. Çıkışta koşar adımlarla evine varmıştım bile. Kapıyı çaldım. Uzun bir süre sonra pelinin annesi açtı kapıyı. Merhaba S.teyze peline bakmıştım da dedim .Pelin hastaydı ama iyi şimdi oğlum geç içeride yatıyor diyerek içeri aldı beni.

İçeri girdiğimde pelini yatarken buldum. Makyajsız saç baş dağılmış bir haldeydi. Beni görünce sevindi doğrulmaya çalıştı. Beni görünce sevinmesi kafamdaki soru işaretlerini yok etmişti.Nasılsın diye sordum. 2 gün öncesine göre çok iyiyim yarına bişey kalmaz diyince arıyorum açmıyorsun mesaj atıyorum yok nerdesin kızım merak ettim diye kızdım biraz. Sen aradığında duymuyorum sonradan görüyorum ama kontörüm olmadığı için geri dönemedim k.bakma kanki dedi. İyice rahatlamıştım aramızda sorun yoktu. Annesi giyinmiş bir şekilde içeri girdi. Cenkçim gelmen iyi oldu pelini yalnız bırakıp çıkamadım. Markete gidip alış veriş yapmam lazım 1 saate kadar dönerim burda pelinle kalır mısın diye sordu. Seve seve kalırdım. Tabiki dedim. Teşekkürler oğlum açsan bir şeyler var dolapta diyerek çantasını alıp çıktı. Kapıyı kapatınca peline döndüm. Çok korktum kanka dedim. Neden diye sordu. Geçen gün yaşadıklarımızdan dolayı benden kaçıyorsun sandım dedim. Olur mu öyle şey ya aslında bende sen beni yanlış tanıyıp uzaklaşcaksın diye korkuyodum, kardeşim gibi gördüğüm kişiyi kaybetmek istemedim hiç bir zaman dedi. Senin beni istemediğin gün gelene kadar senden arkadaşlığımızdan hiç bir zaman kopmam dedim. Mutlu olduğu gözlerinin parlamasından gülümsemesinden belli oluyordu. Bi tanesin kankam dedi.Güldük bi süre sessizleştik. Ben aslında peline köpek gibi aşıktım. Seviyordum onu. Hiç bir zaman itiraf edemedim. Edersem kaybederim onu korkusuyla yaşadım hep. Beni merak edip buraya kadar gelmen çok hoşuma gitti diyerek bozdu sessizliği. Etcem tabi len dedim. Seni yerim çocuk dedi. Piçliğe vurmanın tam sırasıydı. Neremi yiyecen dedim direk. Kahkaha attı. Elena gitti kaldın öyle tabi dedi gülerek. Sen varsın ya bebeğim dedim. Tam o sırada ayağa kalktı. Gülerek salak dedi. Tuvalete gidip geliyorum diye ekledi.

Pelin arkadan harika görünüyordu yine. Dar bi siyah taytinin altındaki iç çamaşırları o yuvarlak poposunun arasına kaçmış yarı tanga gibiydi. Muhteşemsin bebeğim diye seslendim giderken. Döndü neden dedi. Poposunu işaret ederek çok seksi dedim. Hoşuna gitmiş olmalıki poposunu tuttu iki eliyle ve domalma hareketi yaparak eğildi. Azdırma kızım beni dedim güldü ve wcye gitti. Tabi bu görüntü aletimin kalkmasına yetmişti. Pantolon üzerinden aletimi sıvazlamaya başladım. Amacım geldiğinde aletimin kalkık olduğunu görmesini sağlamaktı. Lise pantolonlarını bilirsiniz genellikle ne olduğunu bilmiyorum değişik bi kumaştan yapılır ve alet kalktığı zaman gizlemesi zor olur, belli eder. Pelin tuvaletin kapısını kapatıp geri geliyordu elimi çektim ama pantolonu zorlayan aletim ben burdayım diyordu. Geldi yerine oturdu gözlerini yakaladım istediğim olmuştu aletime bakıyordu. Ooo benim tatlış neye kalktı gene dedi. Azdırdın gitmeden önce napabilirim dedim. Güldü bu çirkin halimle bile azdırabiliyorum yani dedi. Her halinle harikasın dedim sana karşı her zaman böyle olucak senin tatliş dedim. Bişey demedi elini uzattı. Pantolonun üzerinden ellemeye çalışıyordu. Boşalmaya ihtiyacın var galiba dedi. Evet dedim. Gerçekten hiç modumda değilim hastalığı yeni atlatıyorum bulaştırabilirim sana dedi. Peline ihtiyacıım vardı gerçektende boşalmak için ama o bu sözleriyle tavrını ortaya koymuştu bile. Biraz ısrar ettim olmaz ne desemde yok olmaz diyerek geri çevirdi beni.

Böyle mi bırakcan seninkini küser bak dedim son bir kez. Biraz düşündü. Bana bakarak 31 çek iyi olduğum zaman onu çok mutlu ederim bak söz veriyorum dedi. İlk baş zevkli olmayacağını düşündüm ama aldığım söz için bunu yapmalıydım. Tamam olur diyerek kalktım doğrulduğum yerden. Pantolonun düğmesini ve fermuarı indirerek pantolonu aşağıya indirdim.Boxerımıda indirdikten sonra aletim fırlaayıverdi. Pelin ooff hastayım buna diyerek eline aldı ama kendini uzağa götürdü. Sadece elini uzatmış bir şekilde aletimle oynuyordu. Eliyle sıvazlıyordu. O oturuyor ben ayakta duruyordum. Sonra bıraktı yeter dayanamıyorum saldırcam zor tutuyorum bak dedi. Saldııır dedim. Başka zaman söz demiştim hadi bana bakarak boşal dedi. Elime aldım bu sefer peline bakarak 31 çekiyordum sadece. Zevk almıyordum ama aletimde inmiyordu. Pelin izlemeyi bırakarak tshürtünü çıkardı. Atlet gibi bir şey vardı beyaz renk Vücuduna yapışık olduğu için atletin üstünden göğüs uçları belli oluyordu. Tshirtü çıkardıktan sonra atletinde askılarını aşağıya indirdi. Harika göğüsler çıkmıştı. Çok büyük göğüsleri yoktu açıkçası elenanın göğüslerinin yanında ufak kalıyordu ama uç kısmı elenanınkinden büyük olduğu için daha seksi bi görüntü oluşturuyordu bana göre. Göğüslerine kitlenmiş deli gibi sıvazlıyordum aletimi. Sol elimi uzatıp kavramak istedim. Çekmedi kendini. Elime aldım ama almak için eğildiğim için asılamıyordum. Kaldırdım pelini. Şimdi kolaylaşmıştı işim. Tek elimle iki göğsünüde mıncıklıyor bir ona bir ona gidiyordum.İkimizde zevk alıyorduk şimdi. Pelin arkasını döndü hafif domalarak poposuyla aletimi temas ettirdi.Elimi çektim poposunu bana sürtüyordu taytının üstünden. Ben durmuştum sadece pelin ileri geri yaparak sürtünüyordu aletime.Poposuna elimi koydum. Mıncıklamaya başlamamla birlikte pelinin hafif hafif inlemeleri arttı. Taytın aletime sürtmesi çok gıdıklandırmaya başlayınca taytın üzerinden tutarak aşağıya indirmeye başladım. Parmağımı küloduna takarak onu da indirip çıplak kalmasını sağlamam gerekiyordu. Yarısına kadar inmişken elini uzatıp külodunu tuttu ve çekti yukarı tekrar indirme onu hazırlıksızım dedi. Zevki bozmamak için külodunu çekmesine ses etmedim. Poposunun yarısı da olsa çıplak görebilmiştim ilk defa. Memelerinden daha da beyazdı. Yarısına kadar siyah arka tarafı leopar desenli külot çok yakışmış pelinime. Çok seksi görünüyordu.Ellerimi poposunda gezdirmeye başladım. Külodunun yanlarında tutarak ortada birleştirdim. Tanga gibi olmuştu. Popo löpleri dışarıda açıkta kalmıştı muhteşem bembeyaz yumuşacıktı. Eğildim bi anda. Ellerimle kalçalarını tutup mıncıklamaya başladığımda poposuyla aramda 10 cm kalmıştı. Löp kısmını sıkıca kavrayıp öpmeye başladım. . Teninin kokusu beni kendisine bir kez daha aşık etmeye yetmişti. Poposunu yalıyor emiyordum adeta. Sağ elimle poposu arasından amına ilk temasımı gerçekleştirdim.Pelin bu hareketimi beklemediği için bi an ay diye bi ses çıkardı bana bakmaya çalışıyordu. Külodu üstünden amına masaj yapmaya başlamış aynı zamanda da kalçalarını öpüyordum. Görmek istiyordum artık özelini dayanamıyordum açmaya yeltendiğimde çekti kendini bugün olmaz dedim, dedi. Sadece baksam ? diye sordum. Hayır belki sonra dedi . Annem gelebilir hadi boşal artık bebeğim diye söylendi. Tekrar ayağa kalkarak aletimi poposuna dayadım. Bu sefer ben ileri geri yapıyordum. Biraz doğruldu elini arkaya atarak aletimi kavradı. Ayak parmak uçlarında yükselerek aletimi poposunun üstünden altına doğru aldı. Resmen aletimin üstüne oturmuş bir konumdaydı. Aletim bacak arasından ön tarafa uzanıyordu. Tekrar hafif domalarak aletimi bacak arası ve amı arasında sıkıştırdı. İleri geri oynatıyordum aletimi şimdi o da zevk alıyordu. Resmen pelinimi sikiyordum sadece külodu vardı ve içine girmemiştim.Aşırı zevk alıyordum. Pelinin hırıltıları artmıştı azcık daha devam etsem orgazm olacağını biliyordum ama edemedim çünkü bende boşalmak üzereydim. Geliyorum diyince pelin hemen kendini kurtardı oturdu önümde koltuğa sağ eline aldı aletimi sıvazlamaya başladı. Bende inlemeye başlamıştım geliyordum pelinin sol elini külodunu içini sokup kendini okşadığını gördüğüm anda pelinin suratına boynuna göğüslerine doğru attırmaya başladım. Oluk oluk akıyordum resmen.Pelin kendini geriye doğru yasladı aletime bakarak sağ eliylede spermlerimi vücuduna sürerek külodunun içinden kendini okşuyordu.Amının üstü kıllıydı onu görebilmiştim. Sanırım kıllarından utandığı için çıkartmamıştı külodunu. Çok geçmeden pelin ahh diyip nefes nefese kaldı.Bacaklarıyla külodunun içindeki elini sıkıştırmaya başladı.Derin derin nefes aldıktan sonra kendine geldi. Oysh ya gene harikaydık dedi gülerek. Böyle demesi sevişmelerimizin onunda hoşuna gittiğini göstergesiydi.

Ayağa kalktı .Elimden tutup banyoya sürükledi.Kendini yıkamaya başladı muslukta elini yüzünü göğüslerine su ve sabunla temizledi. Aynı işlemi aletime de kendi uygulayıp temizlendik. Salona gidip hızlıca giyindik. Normal okuldan havadan ssudan konuşmaya başlamıştık. 10 15 dakika sonra annesi geldi. Ben gidiyim artık diyerek kalktım ve evime döndüm

Günler su gibi akıp gidiyordu.Tekrar dersler ağırlaşmış sınavlar başlamıştı. Bu süre zarfında elena beni facebook dan ekledi. Sürekli özledim seni tarzı şeyler yazıyordu ama ben pek sallamıyordum onu. Pelinle buluşamadığımız için evde asılıyordum çok sık olmasada. Bu asılmalarım sırasında elena bana çıplak fotolarını atıyordu facebook üzerinden. Artık sınavlar bitmiş okulların kapanmasına 1 hafta kalmıştı. Lisedeki ilk yılımız bitmek üzereydi. Herkes hangi bölümü seçeceğini düşünüyordu. Pelin dil bölümünü seçecekti ben ise Türkçe Matematik yani TMyi seçecektim. Pelinle aynı sınıfta olamıyacağımızın anlamına geliyordu bu. Son hafta okulda ders işlenmez zaten pek çok insanda gelmez. Sadece devamsızlığı sınırda olanlar gelirdi. Cuma günü karneler verilecekti. Pazartesi günü son kez hocalarla konuşmak için okula gitmeye karar verdim. Sınıfta 4 5kişiydik. Hiç beklemediğim anda pelini gördüm o da gelmişti okula. Haberleşmemiştik. Hoca yoklama aldıktan sonra çıktı sınıftan. Diğer arkadaşlarla muhabbet ettikten sonra 2 kişi sınıfta kaldı. Ben pelin berker ve deniz sigara içmeye okulun arka tarafına gizli köşemize çıktık. Berker ile deniz 1 aylık sevgililerdi. Okulun son günlerinde buluşmak için okula geliyolardı. Berkeri ilk okuldan tanırım yavşak bi çocuktur. Neyse okul arkasında sigara içerken berker denize sarılmış yanımızda çekinmeden öpüyordu. Denizde aynı şekilde karşılık veriyordu. Pelinle onları izleyip gülüyorduk. Sonra bana hadi sevgilileri yalnız bırakalıp diyip gitmek istediğini söyledi. Tamam dedikten sonra görüşürüz diyerek ayrıldık. Okul resmen bom boştu olanlarda sınıflar serin diye sınıfta oturmaya tercih ediyorlardı.

Pelinle yürürken sana bi şey söylemem gerek dedi. Söyle dedim. Bi çocuk var aşık oldum çıkcak gibiyiz dedi ee dedim işte senle bu kadar samimi olmamızı istemiyor dedi. Acayip bozulmuştum. Tamam nasıl istersen diyerek uzaklaşmaya çalışıyordum. Kolumdan tuttu lütfen anla beni. Kendini onun yerine koyup öyle düşün dedi. Eyvallah tamam diyerek kaçtım ordan. Dokunsalar ağlayacak moddaydım. Durmadım hiç okulda direk kaçıp arkadaşlarla buluştum.

Okullar kapanmış yaz gelmişti. Yazın bu sıcak günlerini genelde arkadaşlarla sağda solda gezmeye , bazende arada sadece yarım saatlik yol olan yazlık yerlere gidiyorduk. Bir gün evdeyken pelin aradı . O günden sonra hiç konuşmamıştık. Başta açmayacaktım ama ısrarla aramaya devam edince açtım. Efendim dedim. Sesi ağlamaklıydı. Hatta direk ağlıyordu.Sana çok ihtiyacım var gel demesiyle ışık hızıyla giyinip yanına gitmiştim bile. Bi parkta tek başına ağlıyordu. Beni görünce sıkı sıkı sarıldı. Bende ona sarıldım. Çok özlemiştim sesini tenini kokusunu. Ne oldu anlat hadi diye ısrarla sordum. Bir iki gün önce aşık olduğu çocuğun evine gitmiş. Sevişmişler. Pelini külodu kalana kadar soymuş. O ana kadar her şey normalmiş.Külodunu çıkarmak istememiş pelin daha fazla ileriye gidemem diyerek reddetmiş. O andan sonra çocuk değişmiş. Kötü davranmış buna. Beni aramadan öncede başka bir kızla aldattığını , pelini sadece eve atmak için kullandığını öğrenmiş. OROSPU ÇOCUĞU. Benden binlerce kez özür diledi pelin benden. Nasıl dayanırımki affettim hemen.

Kaldırdım pelini evine götürdüm. Annesi yoktu. Yeni yeni kendine geliyordu pelin gerçekten çok kötüydü hali. Hadi duşa gir rahatlarsın dedim. Mülayim bi şekilde tamam dedi. Banyoya girdi bende salona doğru hareketlendim.Salona girdim. Koltuğun üzerinde bi kaç külotlu çorap bi iki sütyen külot duruyordu. Elime alıp incelemeyi başladım. Sanıyorumki annesinin külotlarıydı içim gıcıklanmadı değil. Biraz sonra pelin çıktı bornozuyla yanıma geldi. Hemen dibime oturup başını omzuma koydu. Nasıl oldun diye sordum. Daha iyiyim dedi. Beni affettin mi diye sordu. Tabiki dedim. Sarıldı. Annesinin çamaşırlarını görünce annem gene burda deneme yapmış dedi güldü. Gülümsemesi iyi olduğunun gösteriyordu.

Pelin elini aletimin üzerine doğru attı. Çok özledim seni iyiki varsın dedi. Bişey demedim elini izliyordum. Aletim kalkmaya başlamışken çektim kendimi. Bu halini kullanacak değildim aynen bu şekilde de söyledim. Kullanmak değil sadece sana affettirmek istiyorum hem sözümde vardı sana , bak bu tatlışta beni özlemiş hemen kalktı dedi. Gerçektende öyleydi haftalar geçmişti . Şortumun düğmesini söküp aşağıya boxerımla beraber indirdi.Ben koltukta oturuyordum o önümde şortumu çıkarmakla uğraşıyordu. Çıkarmasıyla ağzına alması bir oldu. Taşaklarımdan başlayarak diliyle yukarı doğru çıkıyor başını dilliyor sonra komple ağzına alıyordu. Performansında gelişme vardı pelinin. Yalamadığı yerim kalmamıştı. Ayağa kalktı.Bornozunun kemer kısmını çözdü hazır mısın dedi. Heyecandan ölecek gibiydim. Bornozunu omzundan aşağıya doğru indirdi. Çırılçıplaktı. Kıllarını yeni kesmişti sanırım tertemiz pürüzsüzdü. Elenanınkinin aksine tek çizgi halindeydi. Açılmamış gonca olduğu ilk görüşte belli oluyordu. Sarkma falan yoktu. Üzerime doğru geldi. Kalçalarından tuttum pelini oturduğum yerden göbeğini öpüyor kalçalarını sıkıyordum.

Ayağa kalktım kucakladığım gibi pelini odasına götürdüm.Yatağa yatırdım. Memelerine dayadım dudaklarımı. Uçlarını ağzıma alıp emiyordum. Pelinin elleri saçlarımda gözlerini kapatmış aldığı zevke kaptırmıştı kendini. Göbeğine indim üzerinde dilimi gezdirerek özeline geldim. Önce ufak bi öpücük aldım. Daha sonra dudaklarını ağzımın içine alarak emmeye başladım. Pelin iyice zevke geldiği belliydi iniltileriyle. Dilimi am dudakları arasına soktuğumda irkildi içine sokmaa dedi. Dilim am dudakları arasındaydı. Bi süre daha yalayıp emdikten sonra ilk hamle pelinden geldi. Beni üstüne doğru çekti ve döndürdü. Bu sefer o üstte aletimi ağzına alıyordu. Dönsene dedim. Anlamadı dön işte suratıma otur dedim. Yeni bir şey deneme hevesiyle kabul etti. Ne dediysem yapıyordu. 69 pozisyonuna gelmiştik şimdi. Ben onun amını emiyordum. O da aletimi ağzına alıyordu. Ağzımın etrafı sırılsıklam olmuştu bile. Tek parmağımla ıslanan yerlerden ıslaklık alarak pelinimin o ufacık göt deliğine yaydım şimdi. Etrafında masaj yapıyordum. Serçe parmağımı içine sokmaya başlayınca aletimi ağzından çıkardı yapma dicek diye düşünürken yavaş sok acıyo dedi. İnanamıyordum izin vermişti. Serçe parmağımın yarısına kadar zorda olsa sokmayı başarmıştım. Amınıda ağzıma alıp emmeye devam ediyordum. Parmağımı ileri geri yaparak alışmasıını sağlarken birden sonuna kadar sokunca ahh sesi geldi sadece pelinden. Pelin doğrulunca parmağımı çıkarmak zorunda kaldım. Üzerime oturdu şimdi.İşaret ve orta parmağıyla Amının dudaklarını ayırdı ve tam aletimin gövdesine oturarak parmaklarını çekti. Dudakları açılmış aletimin üstüne yayılmıştı. Ohh çok güzeell buu dedi. Üzerimde ileri geri hareket ettikçe amının sıcaklığı aletime yayılıyor harika zevkler yaşatıyordu bana da kendisine de . Yavaş yavaş her gidip geldiğinde ahh sesleri çıkarıp inliyor beni de ateşlendiriyordu. Kalçalarına elimi attım pelinin. Bastırarak üstüme doğru yatmasını sağladım . Dudak dudağa gelmiştik şimdi. Nedense her şeyi yapıyorduk ama öpüşmemiştik hiç bu zamana kadar. Sanırım sevgililik belirtisi olarak görüyorduk ve bundan kaçınıyorduk ama şimdi o kadar yakklaşmışken daha fazla uzatmadan dudağına yapmışmıştım o da karşılık verdi zaten. Ateşli bi şekilde öpüşüyorduk. Elimle kalçalarıyla oynuyordum pelinde üzerimde gidip geliyordu. Dudakları çekti geliyorum daha hızlı hadi dedi Ellerimle peline destek vererek hızlanmıştım. Pelin durdu birden kafasını yana doğru düşürdü boynuma doğru sıkıca sarılıp tırnaklarını enseme batırmaya başladığında büyük bi inleme sesi ile titremeye başladı. Orgazm oluyordu aynı anda bende daha fazla dayanamayarak inleyerek sarsılarak boşalmaya başladım. Göbeğime doğru oluk oluk boşaldım. Elena ile yaptığımdan sexden bile daha fazla zevk almıştım inanılmazdı.

Pelin ölü gibi kaldı bi süre hareket edemedi. Kafasını kaldırdı dudaklarıma yapıştı.Gene harikaydı bayılıyorum buna dedi. Sonra doğruldu. Spermlerim göbeklerimize bulaşmıştı. Amına gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra hadi temizlenmeye diyerek elimi tutarak kaldırdı banyoya götürdü. Temizlendikten sonra salona geçtik. Annesinin gelme saati yaklaştığı için giyinip gitmeyi planlıyordum. Öyle de yaptım. Kapıdan çıkarken hep yanaktan öpüşerek vedalaşırdık bu sefer dudaklarımdan ateşli bi şekilde öptü ve vedalaşarak ayrıldım.

Bu anımıda burda son vermeye karar verdim. Anılarımı anlatmaya devamm edeceğim takipte kalmaya devam edin.